Hastana!..

Maç değil sanki komedi filmi.. Hatta son 10 dakika Hababam Sınıfı gibi.. Başrollerde Semih ve kaleyi şaşıran oyuncular var.

Oysa maç çok bilimsel başlamıştı. Galatasaray'ın sakin, kontrollü ve oyunu tutarak oynamak isteği amacına ulaştı ve 'Hastana' kontrol altına alındı. Bir de Bilal'in füzesiyle maç da arka cebe kondu. 

Ama bu takım Galatasaray.. Ne yapar eder mutlaka sevenlerine bir efor testi yaptırır. Nitekim dün gece Hastana'ya yatan bu takıma bir kez daha teşhis kondu ve tüm arızaları yüzüne söylendi.

İkinci yarıda baskı yiyen Galatasaray üstüne bir de Hakan Balta'dan golü yedi. Ancak golün mimarı Balta değil Semih'ti. Bir sağlık memuru titizliğiyle rakibinin önünde yere düşen Semih aslında golün asistini yapan adamdı. 

Sonra; ikinci yarıda oynaması gereken oyunu skor eşitlendikten sonra sergileyen bir Galatasaray çıktı ortaya. Ön tarafa kalabalık gitti ve zorlayarak hep yapmasını gerekeni 3-5 dakika yaptı ve bir kez daha öne geçti.

E be kardeşim o son 5 dakikayı oynamaya ne gerek vardı?..

Yatarsın, bir sedye gelir, en uzaktaki adamı çıkarırsın ve maç öyle biter. Oysa bunu yapmayı düşünemeyen bu takım cebine çoktan koymuş olduğu bir maçı Carole'un dışarı atabileceği bir topu tavana çakmasıyla puan kaybına çevirdi.

Özetle; Galatasaray dün gece bir kez daha Hastana'ya yattı ve kendisine tehşis kondu: 

"Bu takımın vitamine ihtiyacı var"