Helâllig

Lig oldu F.Bahçe ve aksesuarları. Geçen yıl Beşiktaş ve aksesuarları idi. F.Bahçe'yi "yenme ihtimali" olan tek takım Beşiktaş gibi göründüğü için, ligi daha garanti bir formata getiriverdiler ve Beşiktaş'ı bir galibiyet limitinin dışına atıverdiler. "Geçen sezon Beşiktaş karşısında G.Saray'a neler olduysa ve bunlar olurken F.Bahçe ne durumlara düştüyse, bu sezon F.Bahçe karşısında Beşiktaş'a aynıları oluyor ve bunlar olurken G.Saray ne durumlara düşüyor." Her yıl biri Avrupa'sız kalabiliyor!.. Ligin ilk yarısı biterken ben şu tür satırları açıkça okudum ve hatırlıyorum: "Lig bitti. İkinci kim olup Beşiktaş ile Şampiyonlar Ligi'ne kim katılacak ona baksınlar. F.Bahçe'nin hep kazanmasına, Beşiktaş'ın da 3-4 maç birden kaybetmesine imkan yok." Ne oldu? F.Bahçe hep kazandı. Bir yılda tek mağlubiyet alan Beşiktaş 3-5 hafta içinde bir sürü yenilip, bir torba da gol yedi. Geçen sezon G.Birliği'nin yaptığını bu yıl Trabzonspor zorluyor. Geçen yıl Gençler'in önü kesilmişti, bu yıl Trabzonspor'un ise yolu açık. Yani senaryo aynı aktörler farklı!.. Beşiktaş'ın 9-10 öndeyken 6 geriye düşmesi "ligin ikincisini düşünün" diyen kibirlilerin suçudur. Onlar Beşiktaş'ı kibirden kubura sürüklemişlerdir. Kurgu da bunu emretmiştir. Beşiktaş kaybetmedi!.. Sadece hakemler arkasından çekildi. Hiçbir maçı artık onlara "uygun" görmüyorlar. Beşiktaş'ın maçında bile Fener'e uygun görüyorlar, F.Bahçe'nin bir sonraki rakibini Kadıköy'e "hazırlıyorlar." Size kurguladıklarında kibir yapıp iyi olduğunuza ve Lucescu'nun dehasına (!) inanmışsınız. Size karşı kurguladıklarında "doğruyu" şaşırdınız ve kaybetmeye başladınız. Türkiye'de hakemler dünyadaki hakemler kadar hata yaparlar. Ama dünyadaki hakemler hata yapar, bizim hakemler hatayı organize eder. O nedenle bizim hatalarımız adaletsizdir. "Hata herkese olabilirse kabul edilebilir." Ama bir tarafın lehine, bir tarafın da aleyhine gerçekleşir ve yoğunlaşırsa bunun adı "kurgu" olur. Son yıllarda kimse bana bu liglerin helâl olduğunu söylemesin!..