Hesaplar tuttu

G.Saray; Bükreş deplasmanı gibi yumuşak oynayacak bir rakip bulacağını sandığı için maçın başında fena halde yanıldı. Geriye iyi gömülen ve direnci yüksek ama pas yüzdesi düşük orta alanın top kaybetmesini bekleyen Diyarbakırspor, rakibin oyunu uyutarak kazanmasına izin vermedi. Erken ve yok gol G.Saray'ı biraz daha bozdu. Ancak Diyarbakırspor ne zamanki doğru taktik planını agresif oyunun dozunu artırarak amacından saptırdı. İşte o anda G.Saray üçüncü bölgede biraz daha aktif işler yapmaya başladı. Diyarbakırspor'un sertlik dozu yükseldikçe hep şikayet ettikleri kartlardan bazılarını bu kez haklı olarak gördüler. Ve oyunları bozuldu. İşin ilginç yanı baskısı olan ama pozisyonu olmayan G.Saray'ın Sabri'den güzel bir gol bulması oldu. Bu arada Ayhan'ın negatif oyunu ve baskıdaki arkadaşlarına attığı toplar, bir de bunlara eklenen Barış'ın sağlam ama yeteneksiz futbolu ilk yarının berabere bitmesine sebep oldu. Aslında ilk 45 dakikanın beraberlik nedeni, iki takımın ürettiği başarılı hamlelerden değil, iki golde de yiyenin hatasından ve başarısızlığından geldi. İkinci yarıda tedavisini daha iyi yapmış olan G.Saray biraz daha aktif oynadı. Perşembe Bükreş'te oynayıp, en uzak deplasmana giden G.Saray haftayı iç depremlerle geçiren Diyarbakırspor'dan daha diri kaldı. Zaman zaman eyyam kokan kararlarıyla maçın hakemi maçın profilini dengeledi ve 11'e 10 bıraktı. Bir eksik kaldığı zaman G.Saray'ın önde olması Arda'nın attığı golü "altın gol" durumuna getirdi. Oyunun sonunu tecrübesiyle ve direnciyle 3 puana taşıyan G.Saray çok kritik bir deplasmandan 3 puanla ayrılırken hiç ilgisiz bir avantaj da elde etti. Bir hafta aradan sonra G.Saray içeride Manisaspor'la oynayacak ve aynı hafta sonu ensesinde olduğu takımla ensesinde olan takım birbirleriyle oynayacak. Yani bu maç tam bir hesap maçıydı.