Hırs ile ihtirasın yılı bitti
26 Mayıs 2010 01:00
Ben de kendime göre şeref kürsüsü oluşturanlardanım. Bazı branşlarda beni yıl boyunca iyi etkileyenleri, ya da kötü etkileyenleri kendimce sıraladım. Birçoğuna katılmayabilirsiniz. Ama diyorum ya hep, Sadık Söztutan bu kadarcık bir araziyi haftanın bir günü bana ayırıyor ve yazdıklarıma da sonsuz özgürlük veriyor. Bana tahammül eden herkese teşekkür ediyorum ve önümüzdeki haftadan itibaren "Dünya Kupası" sancılarımın başlayacağını duyuruyorum.
Hırsını ihtiraslarına yenik düşürmüş olanların sonunda hiçbir şey kazanamadan bitirdiği bir yılın ardından ben şeref kürsülerimi oluşturdum. Bu seçimleri yaparken, görüneni değil bir yıl çekilen çileyi, şartların olumsuzluğuyla ters orantılı bir başarı elde edenleri öne çıkardım.
Unutmayın ki; buradaki her şey "bana göre..."
Yılın hocası: Abdullah Avcı-Ertuğrul Sağlam-Yılmaz Vural
7 kişilik seyirci grubuyla ve hem yetiştirici hem de yarışmacı olarak her yıl üstüne koyarak gelen Avcı'yı öne alıyorum. Ardından yadsınamaz efendiliği ve çalışkanlığıyla bir devrim yapan Sağlam'ı seçiyorum. Ona elimiz mecbur zaten. Vural'ı ise 1 puanla aldığı takımına anlı şanlı zaferler yaşatıp, zevkli futbol oynatarak ligin müstakbel tüm sıkıntılarından uzak tuttuğu için seçiyorum. Vural Bey neredeyse bana bile kombine aldırtacak.
Yılın Hakemi: Özgür Yankaya
Cüneyt Çakır'ı, Bülent Yıldırım'ı, Hüseyin Göçek'i ve diğer emekçileri de değerlendiriyorum. Ancak, Edirne gibi dar ve kısıtlı bir çevreden gelip, vücut dili ve tarzı ile beni etkileyen, üstelik çok yanlış bir maçtaki hatalarına takılıp kalmadan üstüne koyan Yankaya'yı ben de en üste koyuyorum.
Yılın spor yazarı: Uğur Meleke
Hep beni farklı bir yerden baktırdığı ve okumazsam bir şeyler eksik kalır diye düşündürdüğü için.
YILIN BAŞKANI: SADRİ ŞENER
"Humour et ironie" denilen kavramı, yani insani yönlerini kaybetmeden şakacı tavrı nedeniyle ve kırıp dökmeden ülkenin en ateşli camiasını sakinleştirebildiği için. Enseyi karartmadan ayakta kalabildiği ve direndiği için.
Yılın OYUNCUSU: EMRE BELÖZOĞLU
Aldığını fazlasıyla geri ödeyen birkaç kişiden biri olduğu için. Yenilgiyi kabullenmediği ve gerekirse kendi kafasını, olmadı rakibinin kafasını kıracak kadar "mücadele" edebildiği için..
Yılın seyircisi: urfalılar
Müthiş bir insanlık dersi verdikleri için. Lokmalarını paylaşıp iki büyük takımı en iyi şekilde misafir ettikleri için.
Yılın TARAFTARI: BURSASPOR TARAFTARI
Ünlü "Teksas"ı bile sakinleştirip "kontrollü güç" haline dönüştürdüklerinde ne denli etkili olabildiklerini tüm dünyaya gösterdikleri ve şimdi de Şampiyonlar liginde alınacak zaferlerin "baş müsebbibi" olacaklarına inandığım için.
Yılın stadı: kadıköy şükrü saracoğlu
Bu kadar büyük bir gücün yanlış kullanıldığında nasıl bir "kontr güç" haline dönüştüğünü göstermelerine rağmen, alınan birçok maçın altında yatan güç olduğunu bire bir yaşadığım için, Fenerbahçelilerin o stadı bir maç hariç hep iyi ve etkili kullandıklarını gösterdiği için.
Yılın spor kulübü: fenerbahçe
Dikkat edin "futbol" demedim, "spor "dedim. Tüm branşları eline geçirdiği ve hemen hepsinde başarıya ulaştığı için.
yılın pankartı: "bilica, ne olur sahamıza zarar verme..."
Kupa finalinde, Fenerbahçe ve Trabzonspor ısınmak için sahaya çıktığında tribünlerde işte bu pankart açıldı. Daha güzel bir "hiciv" olabilir mi?..
yılın yorumcuları: mehmet özkan ve bülent timurlek
Şu bahis üzerine program yaparken beni bilgilendirdikleri için. İstatistiklerin yavan dünyasına esir düşmeden, futbolun kültürel ve entelektüel yanı ile beni besledikleri için. Tahminlerini tarafsız ve bilgiyle donatarak verdikleri için.
yılın spor programı: yemekteyiz...
Kusura bakmayın ama kürsünün en tepesine koyacak bir spor programı bulamadım...
Etme ve bulma
Demek ki;
Totonla top tutmayacaksın ki; başının üstünden geçen topu tutasın.
Çukur kazmayacaksın ki; kazdığın çukura ayağını koyup attığın kafa üstten gitmesin.
Gol attıktan sonra ağlar gibi sevinmeyeceksin ki, atamadığında ağlamayasın.
Koridorları birbirine katmayacaksın ki, sahanı birbirine katmasınlar.
Etmeyeceksin ki bulmayasın...
Dizimde oynar mısın?
Hemen her takımın bir dizisi oldu.
Bakın:
F.Bahçe: Kurtlar Vadisi (pusu)
Bursaspor: Aşk-ı memnu
G.Saray: Lost (sezon sonu
finali)
Beşiktaş: Flashforward
Trabzonspor: Çok güzel hareketler bunlar
Diyarbakırspor: Arka sokaklar
Denizlispor: Arka sıradakiler
Kayserispor: Kavak yelleri
Ankaraspor: Çökertme
Ankaragücü: Canım ailem
Gençlerbirliği: Yaban Gülü
İst. Belediye: İcraatın içinden
Kasımpaşa: Yalancı Romantik
Gaziantepspor: Rüyanız Hayrolsun
Bucaspor: Bir Aşk Masalı
Karabükspor: Neşeli dalgalar
Konyaspor: Prison Break (Büyük Kaçış)
POST-İT
O sene, bu sene, her sene
O seneyi bu sene etti Bursaspor...
Şimdi işin en zor kısmı başlıyor.
Bu seneyi her sene edebilmek...
O sene bu seneydi ama son seneymiş oluverir sonra.
Aman dikkat!..
S-ÖZ
"İnsanların kalbi altına benzer. Ne kadar saf olursa o kadar da yumuşak olur..."
Fenerbahçe'ye verilen iki maç seyircisiz oynama cezası bu senenin ceza puanı olarak mı, yoksa önümüzdeki sezonun ceza puanı olarak mı fişlenecek? Kimseden cevap alamadım.