Maç sonrası konuşmalara takıldım bu hafta. Biri 'iki kale arasında gidip gelmek futbol sayılmaz' diyerek gönderme peşinde, bir diğeri 'Galatasaray'a respect duyuyoruz' diyerek kültür kusmakta. Hayyam'dan şiir okuyan da var...
Teknik direktörlüğün esası; takım oluşturmak, sezon ve maç stratejileri planlamak, oyuncu geliştirmek ve kulüp bütçesine katkıda bulunmak üzerine yerleşmiş bir ciddi meslektir...
Bazı hocalar bunu iyi becerir...
Tipik ve en zirve örneği Şenol Güneş'tir...
Enes Ünal, Atınç, Ozan Tufan, Volkan Şen rehabilitasyonu, Serdar Aziz'in muhteşem formunu ona borçlu olması başlığın tersinin en tipik örneğidir...
Bir de bunun tersi var...
Bazı oyuncular da hocalarını geliştirir...
Mesela Van Persie ve Nani gibi isimlerin Vitor Pereira'nın çok üstünde olması nedeniyle hocalarını bir 'kıl' yukarıya taşıdıklarını ve daha evrensel kıldıklarını kabul ediyorum ama Portekizli biraz geçimsiz ve gergin olduğu için uygulamalarında ezildikçe eziliyor...
Onun Ozan Tufan'a olan ilgisi asla Josef de Souza'ya olan ilgisi kadar değildir...
Volkan Şen neredeyse hocasını geliştirecek flaşlar çakarken sürekli hakemle oynayan ve kendine yontan bir Nani'nin altında ezilmektedir.
Şunu kabul etmelidir ki bir yabancı maç öncesi eli sıkılıyorsa; bu sadece ve sadece Van Persie'nin hocalığını yaptığı içindir...
Bir de Hikmet Karaman meselesi var...
Çok iyi Türkçesi olduğunu biliyoruz. Ama Saftig'in tercümanı olarak katıldığı futbol aleminde hâlâ daha birilerinin taklidi gibi davranmasını ben yadırgıyorum.
'Galatasaray'a respect duyuyoruz' kamera karşısındaki sözüdür ama kamerayı kaldırdığınızda tam ve net bir Türkçe konuştuğunu biliyoruz...
O da oyuncu geliştirmeyi hiç düşünmeyenlerdendir...
Bir büyük maç kazanmak ve gündeme oturmak; onun için hedef maçları kazanıp rahatlamaktan daha önemlidir...
Kendine yontan bir hoca olmuştur artık.
Rotasyon zamanı
Şu milli maç arası en çok Galatasaray'a yarayacak diyeceğim ama takımın neredeyse tamamı milli maçlar nedeniyle 180 dakikaya mahkûm. Fatih Terim'in 'deneme ve rotasyon' konusunu uygulamak için tam da zamanıdır bütün takımlar için...
POST-İT
Ne güzel bir laftır bu kazandığında...
'Rakip bizden daha iyi oynadı ve biz şansımızın yardımıyla kazandık...'
Şenol Güneş'in kalitesine tam oturdu bu söylem...
Keşke Pereira da 'doğru ve iyi oynadık' yerine; 'bir şey oynamadan kazandık' diyebilseydi...
S-ÖZ:
Sıradan öğretmen anlatır, iyi öğretmen açıklar, yetenekli öğretmen yapar ve gösterir, büyük öğretmen ise esin kaynağı olur.(William Arthur Ward)
Eğer Trabzonspor çok acil bir operasyona girişmezse durum çok daha vahimleşebilir. Ameliyat öncesi narkozu yediler zaten...