İlk yarıda bu sezon artık bildiğimiz 'lig bitse de gitsek' havaları, ikinci yarıda ise eskilerden esintiler vardı…
Karşısına çıkan her takımın mutlak galibiyet şansı olan bir takım için ne yazılabilir ki?.. Oturup oyun içindeki aksiyonların analizini yapmaktan veya rakibi daha dikkatli izlemekten başka çare yok bir Galatasaray maçının yazısını yazabilmek için...
Golü buldu ve bir vites hızlı oynamaya çalıştı; evlere şenlik Koray ve Linnes bölgesinden delindi…
Başka türlü gol bulma şansı olmayan Galatasaray; yine bir duran toptan ve çok önemli bir yanlıştan dönmeyi başaran Barış Şimşek'in kararıyla yine öne geçti...
Önde oynamayı hiç bilmeyen Galatasaray için sıkıntılı dakikalar işte o an başladı diyecektim ki ortaya eskileri andıran bir Galatasaray coşkusu ve oyunu çıktı...
Vurdular, bastılar, kovaladılar ve skoru garantiye taşımayı başardılar...
Benim merak ettiğim nokta ise Selçuk'un attığı golde Umut'un kafa pasını (!) asist yazabilir miyiz acaba?
Başta yazdıklarım gerçek resimdi...
Maç sonucu ise illüzyon gibi...
Üstelik skoru ilk defa korumayı bile başarabilen bir oyuncu grubuna dönüşenlerin illüzyonu…
Galatasaray küme bile düşebilir ama ilk yarıdaki kadar çekingen ve geride oynamak genlerinde yoktur…
Genlerini bozmak konusunda emeği geçenlere şükran...
İkinci yarıda da teknik direktörlerinin dediklerinin tersini yapan oyunculara da şükran...
MAÇIN ADAMI
Oyuna girip her şeyi değiştiren Umut...
KIRILMA ANI
Hakemin hatasından döndüğü an...