İnsan en kolay kendini kandırır...

A -
A +

Bunu bir 'düşünen' söylemiş; ben de üzerinde düşündüm ve doğru olduğuna karar verdim.Kuyruğuna da şunu ekliyorum: İnsanın düşünebilme yeteneği ne kadar azalırsa, konuşma isteği de o denli artarmış...

Şimdi 'nereden çıktı bu' dediğinizi duyar gibiyim.
Gelin başa saralım...
Dönelim geçen haftanın başına...
Her şeyi kazanmış gibi davranan ve haklı olarak umudunu pompalayarak çoğaltan Fenerbahçe camiasında iki yıldır belki de ilk defa yüzler güldü ve pozitif enerji ortaya çıktı.
Birileri 'her şeyi kazanmış' gibi davrandı ve öyle davranılmasını istedi.
İstemedi; emretti...
Fenerbahçe davayı kökten mi kazandı, yoksa davanın bir kısmını mı kazandı, yoksa sadece 'zaman' mı kazandı?..
Duymak istediklerini söyleyenleri beğenen, duymak istemediklerini söyleyen herkesi ise neredeyse 'vatan haini' ilan eden bir zihniyet pompalandı ortalığa...
Hastaya öleceğini söylemek doğru mudur?..
Yoksa morali bozulup daha erken ölmesin diye gerçeği biraz olsun ertelemek mi doğrudur?
***
Hegemonyasını kaybetmemek üzerine çılgınlık düzeyinde bir algı mühendisliğine soyunan Sayın Başkan, acaba iki ay olsun mutluluk, biraz forma ve kombine satışı, belki de işi 'kotarmak' umuduyla mı her şey bitmiş gibi davranabilmektedir?
Güçlüden yana olma komutunu uygulamakta pervasızlığın doruklarına çıkabilen sayın TFF gurubu ve dik duruş biçimi gibi görünen söyleminin sokak versiyonunu hiç çekinmeden ve sakınmadan kullanabilen Sayın Hacıosmanoğlu neredeyse 'haklıyken haksız' çıkmak üzeredir.
CAS 29 Ağustos'u vermiş...
Başkanlığı düşürmek isteyen kongre üyeleri ise zorunlu kongre için 28 Ağustos tarihini istemiş kongre kararını veren mahkemeden.
30 Ağustos Şampiyonlar Ligi kura töreni ve Zafer Bayramı...
31 Ağustos manşetlerini çok merak ediyorum...
***
Haberler 'kazandık' mantığıyla verildi...
Tereddüdü olanların TV'de konuşmalarına ambargo konuldu...
Bilgisi olanların bilgisi onlara sevimsiz geliyorsa, söylemesinler istendi.
Sadece ilgisi olanlar konuşsun istendi...
Beşiktaş bile 'ceza değil tedbir' dedi..
Düşen başkanlık meselesi 'kazanılmış' gibi verildi ve görmezden gelindi 'acil kongre' kararı...
Kongre için 'gizli oy' isteği var ama bu konudan söz etmek bile yasak. Bir masada biri kazanıyorsa birileri de kaybediyor demektir. Herkes kazanamayacağına göre bırakın da kaybedenlerin sesine de kulak verelim.
Belki de 'kazananlar' onlardır...

Eylül başı umarım güneş bir başka doğar. Ama gece devam ederse durum felaket.
Çünkü...
'Gece sevgilinin endamını olduğundan daha güzel, düşmanını olduğundan daha güçlü, derdini olduğundan daha büyük, sadece sevincini olduğundan daha küçük gösterir...'

S-ÖZ: (JEAN JACQUES ROUSSEAU)
'Zor iş, zamanında yapmadığımız ve birikmiş kolay işlerin toplamıdır...'

Acilen bir suçlu bulmak en büyük bahanesidir başaramamanın. Kimsenin kendisini sevmediğine herkesi inandırmak ise tek nedenidir yalnızlığın...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.