Galatasaray deplasmanda iyi oynamış, kötü oynamış, bana ne...Rakibi Çaykur Rizespor'u yenmiş, yenememiş ya da yenilmiş kime ne...
Bu futbol ikliminde, bir kez daha bileğinin hakkıyla, üstelik 20'inci defa ve 4'üncü yıldızı takarak şampiyon olmuş ya, işte odur asıl mesele...
Durumu daha iyi anlatabilmek için, hemen hemen aynı saatlerde yapılan bir rakibinin kongresine bakmak yeter de artar bile...
Aslında bakmaya hiç niyetim yoktu ama Galatasaray'ın ismini o kadar çok zikrettiler ki, bu satırları yazmasam olmazdı
Kürsüde iki başkan adayı vardı kongre sırasında...
Biri 17 sezondur koltukta, diğeri o koltuğun yeni adayı...
Mevcut olanı kürsüye çıkıp rakibine soruyor:
"Yıllar önce Galatasaraylıların oturacağı koltuklara saman, yumurta koymadın mı?"
Öbürü gelip herkese küfürlerle tehditlerle saldıran sözde taraftar hesabının bizzat kulübün içinden yönetildiğini açıklıyor...
Taraftar gruplarından şikâyet eden aktif başkanın, yıllarca taraftar gruplarını kullandığını ileri sürüyor...
Başkan bir daha kürsüye gelip kendi başarısızlığına bahane bulmak için "Galatasaray bir daha UEFA Kupası'nı kazanamaz" diyor.
Kazanamayabilir de bundan sana ne?
Cesaretin varsa "Ben kazanacağım" desene...
Devam edelim...
Aynı isim, konu şikeye gelince "Biz yapmadık" diyemiyor; "Ne yaptıysam takımım için yaptım" diyor.
"Biz yapmadık" diyemiyor; binlerce sayfa belge ve tapeye, mahkeme kararlarına, UEFA cezalarına, "onurumuzdur" denildikten sonra geri çekilen davalara bakmaksızın, 90'lı yıllardan kalan gazete kupürleriyle Galatasaray'ın da şike yaptığını kanıtlamaya çalışıyor.
Kendini temizleyemeyeceğini bildiğinden, internet sitelerine koydurulan ve bir kalecinin yediği gol üzerinden manipüle edilen anketlerle rakibinin üstüne şike çamuru atmaya çalışıyor.
Kongrede bunlar olup biterken, bu söylenenler medyada doğru dürüst ne yazılıyor, ne de çiziliyor...
Hatta bazı gazeteciler şahane bir kongre olduğunu bile söyleyebiliyor.
Ama ne yapsalar olmuyor...
Aklıselim milyonlarca insan artık bir bir tüm gerçekleri görüyor.
"Bir bir" dedim de aklıma maç geldi...
Evet, Galatasaray deplasmanda Rize ile 1-1 berabere kalarak sezonu şampiyon olarak tamamladı.
Son dakikalarda attığı golle, en az golle şampiyon olan takım unvanına sahip olmaktan son anda kurtuldu Galatasaray.
Maçın hiçbir önemi yoktu ama çok önemli işaretler verdi gelecek adına...
Galatasaray'ın yıllardır yaşadığı ikinci kaleci sorununu, gol yollarındaki problemini, miadını doldurmuş isimlerin listesini ayan beyan gözler önüne serdi.
Hamza Hoca'nın yeni oyunculara şans verme konusunda biraz daha istekli olmasının gerekliliğini gösterdi.
Şimdilik bu konuları bir yana bırakalım...
Öncelikle, şampiyonu alkışlarla kutlayan Rizespor takımını ve hocası Hikmet Karaman'ı tebrik edelim; hakemlik kariyerine son noktayı koyan Mustafa Kamil Abitoğlu'na yeni hayatında başarılar dileyelim...
Sonra da, "Şampiyonluk tüm Galatasaray camiasına hayırlı olsun, doya doya kutlansın" deyip ekleyelim:
Bu şampiyonluk Galatasaray sevdasıyla yola düşüp kamyon terörüne kurban giden Uğur Çoban'a;
İlkel şartlarda çalıştırıldığı Ermenek'te maden ocağında mahsur kalan babasının kurtulması ümidiyle, "Babama 'Galatasaray maçı var' dersek madenden çıkar" diyen 5 yaşındaki Ömer Asaf'a ithaf edelim...
Not: Sneijder'in 'Fener Ağlama' tezahüratı, 1-0 biten Kadıköy'deki maçın sonunda Emre'nin yaptırdığı 'Nasıl K... Cimbom'a' tezahüratının cevabıdır...