İyi uykular

A -
A +

Kapalı defansları açmakta zorlanan G.Saray'a defansta kapalı ve kalabalık bir model sunarak başladı Trabzonspor. Rakibinin kontratak meyilli oynaması, defansı hücumda yapan ama arkada araziler bırakan G.Saray için dezavantaj olacaktı. Bunu önlemek istedikleri için iki takım da oyuna girmek yerine, bir birini uyutmayı tercih etti. Hani şu maçların arasına giren bir yatak reklamı vardır. Firmanın adının önüne iki nokta üst üste konulur ve şöyle yazar: "İyi uykular." İliç pek topa saldırmaz ve maçın ciddiyetinin dışında 60 dakika dolaşırken, işte bu reklam sloganıyla yürüttük maçı. Cihan'ın top tutmayan ve taşımayan ama çabuk ve doğru yere oynayan ön libero anlayışı, G.Saray'ın üstün görünmesini sağladı. Ama bu sadece "görünmeye" yetti... İki büyük takımın pozisyon bile üretemeden ilk yarıyı geçmeleri, aslında birer puanı istemek yerine ikişer puanı reddetmek anlamına geldi. Birilerinin onlara "bir kazanmanın iki kaybetmek" olduğunu anlatması gerekiyordu. İkinci yarı daha hareketliydi ama asla daha hararetli değildi. Kaçan goller hafiften G.Saray lehine oluşurken, İliç'in nazik ve narin bedeni bu maç için yanlış bir seçim gibi göründü. O dakikaya kadar bir kere gelen Trabzonspor'un golünün Gökdeniz'e rastlaması, ayların acısına verilen ödül sayılabilir. Tabi bu golde defansın kronik yerleşme hatasına ve iki haftadır hayalet gibi dolaşan Tomas'ın ortalıkta görünmemesine de söz etmem gerekir. Tomas'ın yerine de oynayan Song olmasa, G.Saray'ın liderliği "ortaklık" bile sağlayamazdı. Ardından maçın başından beri yapması gereken presi yapan G.Saray, çabuk bir gol buluverdi. Ancak fare doğuran dağlar ve 60 dakika uyutan iki takım, galibiyeti hak etmiş olamazdı ve bu kadar büyük bir maç başka birçok takımın kazandığı, ama iki takımın da çok şey kaybettiği maç olarak sona erdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.