Kadro müteahhitliği...

A -
A +
Hani bir 'kadro mühendisliği' kavramı dillere düştü ya, her transferde kendini 'mühendis' sanan yönetici ve başkanlar türedi...
Oysa yapılan şeyin tam adı; hele ki bu kadar hatalı transferlerin ardından, sadece 'kadro müteahhitliği' olmalıdır diye düşünüyorum...
Lige yeni çıkan veya taraftarına hayal pazarlayan başkanlar ve yöneticiler, çok ciddi bir bilim olan 'sevk ve idare' konusuna şöyle bakıyorlar:
"Alırım kaleye bir kepçe... Defansın ortasına bir ekskavatör, önüne bir vinç, ortaya bir proje sorumlusu, ileriye de iki metrelik Afrikalı bir dozer, beklerimle de istinat duvarını kurdum mu... Tamamdır bu iş..."
Böyle bakar kadro yapılanmasına...
Onun için teknik direktör bir 'şantiye şefidir...'
Sonrası tepetaklak gider, çuvalla borç birikir ve alır başını gider o adam...
Şimdi UEFA kriterleri diye bir şey var ki; kulübün elektrik borcunu bile denetliyor...
Yoksa yanmıştık...

Yarım başlık atmıyorum...
Bu yazıyı yazdığımda Başakşehir-Fenerbahçe maçı oynanmamıştı ama günü belli yazarların kaderi işte; okuduğunuzda ise sonucu biliyor olacaksınız...
İşte o nedenle; hani yarısını yazıp geri kalan birkaç harfini noktaladıkları o kelimeyi kullanmak istemiyorum.
Çünkü ben Denizli depremini de yaşadım, yanlış haberle atılan turu da...
Hatta seneler evvel İnönü'de 85. dakikada Denizlisporlu Erol'un frikikten attığı bir golle çoktan şampiyon olduğunu sanan bir takımın nasıl yıkıldığını da gördüm...

Kasap döner hesap döner
İsmail Kartal dedi ki; "Rize'ye çok güveniyorum..."
Hoca unuttu galiba kendi takımının orada gidip 5 attığı takıma güvenmemesi gerektiğini...
Önce kendi takımına güvenmesi ve küme düşmüş bir takımı yenememesini sorgulaması ve ancak ondan sonra konuyla hiç ilgisi olmayan bir takıma güvenmesi gerekmez miydi acaba?..

S-ÖZ: 
'Bir geminin batmak üzere olduğunu fark eden fareler, o geminin batma tehlikesini atlatıp suda durabilmesini bir türlü hazmedemezler...' 
WİESLAV BRUDZİNSKİ 

Benim futbol ölçülerime göre Beşiktaş Galatasaray derbisinde müthiş bir futbol oynamış sadece topu içeri atamamıştır. Galatasaray ise doğru oynayıp iki kere topu içeri atabilmiştir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.