Galatasaray; rakibinin tek adamını nasıl durduracağının planlarını bile yapamamış.
Eskiden durdurulmaya çalışılırdı, şimdi durdurmaya çalışıyor. Gelinen nokta budur...
Bir takım ki; hocası olarak 'atanmış' bir Hollandalı; iç sahada beraberliği ıkına sıkına kurtarabilmiş takımı için 'oyuncularımla gurur duydum' diyebiliyor.
Sanırsınız ki Galatasaray'dan değil de Hollanda'nın Excelsior takımından söz ediyor.
Bu kadar da değil hani…
Tek adamı, tek silahı ve tek mermisi olan Antalyaspor'un karşısında titreyen bir Galatasaray; o tek adamı nasıl durduracağının planlarını bile yapamamış…
Eskiden durdurulmaya çalışılırdı, şimdi durdurmaya çalışıyor...
Gelinen nokta budur...
Maç zaten kimin atacağı çoktan belli olan bir oyuncunun attığı golle başladı. Kâğıttan bebekler ne alanı ne de adamı savunmaktan acizdi...
Sonra dinginleşen oyunda Poldi'nin buram buram yetenek kokan gol vuruşunu da takdir etmemiz gerekir. Yedikleri kendi hatalarından ama attıkları ustalıktan...
İkinci yarı yine delik deşik bir savunma dizilişi ile başladı...
Yememeye çalışıyordu Galatasaray...
Elle düzeltilip kafayla atılan gol ise Eto'o'ya hiç yakışmadı…
Ama usta işi dokunuş Umut'a pek yakıştı.
Takımına hiçbir katkısı olmayan Donk'u Riekerink değil de hakem dışarı alınca, boşalan bölgeden galibiyeti hak eden Antalyaspor'un 3 puanlık golü geldi...
Kâğıttan bebekler de o andan itibaren tamamen pes etti...
MAÇIN ADAMI
Samuel Eto'o…
KIRILMA ANI
Eto'o'nun elle karışık attığı gol...