"Golde Sabri'nin, sonra Selçuk'un zekası, Sneijder'in çabukluğu 'imalatçı firma' gibi üretimi sağladı"
Uzun zamandır ilk kez stat ortadan ikiye bölünmüş ve iki takımın da eşit sayıda seyircisi bir arada coşuyor...
Ohh bee...
Buna hasretimizi gidererek yaşadık kupa finalini...
Şimdi ilk yarıya şöyle bir bakalım...
Eskişehirspor'un en efektif yeri olan solundan Erkan ve Tarık bol bol alan buluyor ama bunları bir türlü kale önüne getiremiyor.
Galatasaray ise bu kanadı öne attığı Sabri ve orada oynama ..... olmayan Semih'le savunmaya çalışıyor.
Her maçta yaşanan tuhaflık bu kez Galatasaray'ın sağ gerisinde organize edilmiş ama Eskişehirspor'un 'iş bitiricileri' yetersiz.
Galatasaray'ın iş bitiricisi Burak ise yalnız ve yanına gelemiyor bir türlü Selçuk ve Sneijder...
"Sabri sağaçık, Semih sağ bek" formülü tutmadı ve ikinci yarının büyük bölümünü Eskişehirspor etkili ama pozisyonsuz oynadı.
Bir hata sonucu iki üst üste iyi ve efektif pas bir anda golü getiriverdi. Golde Sabri'nin, sonra Selçuk'un zekası Sneijder'ın da çabukluğu "imalatçı firma" gibi üretimi sağladı.
Son çeyrekte ön liberosunu çıkarıp hücuma bir çabuk adam atan Ertuğrul Sağlam, elindeki bütün silahları kullanmış oldu.
Bu bir "son çırpınış" oldu ama bir uzatma şansına ulaştıramadı takımı.
Sert ve sağlam Eskişehirspor karşısında "kelebek etkisi" sunan Galatasaray tüm hatalara rağmen bir iki hünerli adamı sayesinde, takım olarak değil ama bireylerinin eseri sayesinde kupayı kazandı.
Tebrik de şart oldu...
MAÇIN ADAMI
Ciğerden oynayan Sneijder...
KIRILMA ANI
70. dakikada gelen gol...