Kewell kaleye!..

A -
A +

Bir kere şunu teslim edelim ki, "Hakeme rağmen" iyi bir maç oldu. Bunda iyi ve doğru futbola meyilli G.Birliği'nin payı büyüktü. G.Saray da daha önce 3 kez geri teptiği liderliği bu kez yakalamaya çok kararlı olduğu için, tam saha oynanan iyi futbol izledik. "Hakemi rağmen" sözünü biraz açmak isterim... Saymadığı gollere bir lafım yok. Ama öğleden sonra dayak yiyen Cangele'yi seyrettim, üstüne bir de baktım ki; Keita tekme tokat bir oyunla durduruluyor. Hakemin, hakemlik tarzından cesaret alan G.Birliği de rakibinden krampon esirgemiyor. Oysa G.Birliği ikinci yarının başında çok geriye yaslandığı 15-20 dakika hariç, hiç de kötü oynamamıştı. Ama ne zaman ki kuralların izin verdiği ölçüleri zorlayarak maçı götürmeye kalktı, işte orada tabelaya ihanet etmiş oldu. Arda'yı özellikle ilk yarıda final paslarında, "maharet destanı" gibi buldum. Zarif ve estetik gol asistleri üretti. Elano ve Kewell'la birlikte de çok gezerek oynadı. Bir notum da Kewell'a... Avustralyalı olağanüstü bir adam ve ben size şunu söyleyebilirim ki, Nonda'dan daha iyi santrfor, Gökhan Zan'dan daha iyi stoper. Umarım Rijkaard, Kewell'ı bir gün kalede de seyrettirir bize. Korkum orada da Leo Franco'dan daha başarılı olması!.. Bu kez öne geçtikten sonraki 15 dakikayı, buna hazırlanmış olarak ve çok iyi direnerek geçiren G.Saray, ligin tepesine belki bir geceliğine ama oturmuş olmanın keyfini yaşıyor. Dün gece G.Saray'ın bütün çabası da, "Hakemin kabul edebileceği" bir golü bulmak içindi. Ne zaman ki Keita'yı kapatan iki rakibi onu tekme mesafesi içinde yakalayamadı, işte o anda "Halı saha golü" geldi. Bu işlerde sabır gerçekten çok önemli ve hep, "Son gülen" olmalı. Çünkü sonunda "Son gülen" G.Saray oldu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.