Kırmızının ateşi, siyahın asaleti!

Bu hafta "içimizdeki futbol ateşi" konusuna dönüp, herkesin arkasından konuşulan "geleneksel futbol muhtevası üzerine dedikodular" adlı neşriyatıma başlayacağımı duyurmuştum. Ama bir güzellikten başlayalım istedim. Kendi dünyamızın kupaları bize dünyanın kupasının yazılarından sonra çekici gelmeyebilir ama Birçok Avrupa takımına bile örnek teşkil edebilecek bir "hamle" yakaladım ve paylaşmak isterim. Alt liglerin Çorumspor'undan söz ediyorum, öyle Milan'dan falan değil, çok bocalayan, hep bir şeyler yapmak isteyen ama kimi zaman imkânların kısıtlı olmasından, kimi zaman da şehrin hayallerinin bir beden büyük gelmesinden dolayı hep tıkanan bir Anadolu kentinin futbol aşkından bahsedeceğim. 1967 yılında kuruldu Çorumspor... Tarihinde 3 kez şampiyonluk yaşadı. Her Anadolu takımının ayakta durmak isterken şahıslara yaslandığı gibi kırmızı-siyahlı kulüp değişik başkan ve yönetimlerle yoluna devam etti. Ama bir isim, kentte Belediye Başkanlığı yapan DR Turhan Kılıçcıoğlu Çorumspor ile fena halde özdeşleşti. DR Turhan Kılıçcıoğlu takıma çok yakın duruşu ve spora düşkünlüğü ile hep ön planda oldu. Bu süreç 1970 yıllardan 1990'lı yıllara kadar uzandı. Kentin tek profesyonel takımı olan Çorumspor saha başarıları dışında adı ve renkleri ile Çorumlu sporseverlerin tek sosyal eğlencesi olmanın ötesine hiç gidemedi. Hep bir yerlerde tıkandı... Kurumsal bir kimlik ile hiç bir zaman tanışamadı... Çorumspor çok zaman yöneticisiz kalma tehlikesi de yaşadı. Kentin ileri gelenleri ve iş dünyası karınca kararınca Çorumspor'a hep sahip çıksa da kulüp Belediyenin yardımı olmadan kendi ayakları üzerinde durmakta zorlandı. Bu Anadolu'da kurumsallaşamayan tüm takımların kaderiydi adeta... Kentin tek profesyonel takımı olan Çorumspor, il ve ilçe düzeyinde hep "en" sevilen olmayı ne kadar başarmışsa da; bu başarı "sevgi" sözcüğü ile sınırlı kaldı. Son iki sezonda, 2. Lig'de Teknik Direktör Cevdet Uzunköprü ile saha başarıları yakalayan ve Türkiye'nin gündemine düşen Çorumspor, 22. dönem Ak Parti Milletvekili, şu an Çorum Belediye Başkanı olan Avukat Muzaffer Külcü ile yepyeni bir kimliğe bürünmek adına kabuk değiştirmenin ilk adımlarını attı. İşte anlatmak istediğim şey, "Anadolu'da bir spor kulübünün örnek hamlesi" o andan itibaren gerçekleşmeye başladı. Kurumsal kimlik ve dengeli büyüme ile yola devam etme kararı alan camiada, Belediye Başkanı Avukat Muzaffer Külcü, kentin önde gelenlerini ve spor kimliği olan değerlerini tek tek dinleyerek Çorumspor'a vizyon oluşturmak adına müthiş bir duruş sergiledi. Toplantılar yaptı, bir araya gelmezleri bir araya getirdi ve beklenen "konsensüs" biraz da metazori olarak gerçekleşti. Çünkü kaytaran afişe edileceğini biliyordu artık. Çorumspor Meclisi kuruldu Belediye Başkanı Muzaffer Külcü , "Çorum Ticaret Sanayi Odası" kimliği taşıyan iş adamları ile "Çorumspor Meclisi" adını verdirdiği ve 40 kişiden oluşan bir gurubu yan yana getirdi. Belediye Başkanının bizzat divan başkanlığı yaptığı olağanüstü genel kurulda, göreve gelen Çorumspor meclisi, divanda tüzük değişikliklerini de yaşayarak kurumsal kimlik adına kulübün temellerine ilk harçları attı. 40 kişilik Çorumspor Meclisi kendi içinden 12 kişiye Çorumspor'u yönetme görevini verdi. "Ya başaracaksınız,ya da başaracaksınız" dedi açıkça... Böylece kendi içinde yeniden ve doğru bir biçimde yapılanan Çorumspor Yönetimi, kulübü mali açıdan düzlüğe çıkarmak için meclisin verdiği yetki ile iç transfer görüşmelerinde kararlı bir tutum sergiledi ve takımın iskeletini korudu. Mecliste kalan isimler 'üretme yönetme, uygulama, denetleme ve büyütme' görevlerini yürütmeye başladı. Bunların hepsi son haftalarda, çabuk ve kararlı bir biçimde yürürlüğe kondu. Belediye, ilk planda kendi imkânları ile sporcu kamp tesisi ve idman sahası yaparak Çorumspor'a kiralık formülü ile sunma kararı aldı. Süreçte Çorumspor Meclisi kulübün öz malı olabilecek tesisleşmede üretken adımlarla yoluna devam edebilecek hale getirildi. Çorumspor Meclisi ilk olarak gündemine aldığı maddelerden bazıları ise "tam teşekküllü bir kulüp binası ile profesyonel idareci mantığı ile yönetim şeklinin uygulanmaya başlanması" oldu. İçi sporcunun seyahati için dizayn edilmiş özel bir kafile otobüsü almak şimdiki hedefleri. Futbolcularına verilecek olan paramatik kartlarla ödemler banka hesapları ile gerçekleşecek emri çoktan verildi... Kulüp farklı liglerde oynayan Çorum patentli futbolculara kapısını açarak transfer önceliği tanıdı ve küskünlüklere ve kırgınlıklara son verdi. Şehirde esmeye başlayan pozitif hava liglerin başlamasına uzun süre olmasına rağmen müthiş bir güven ve heyecanı beraberinde getirdi. Başkanın başlattığı modern spor kompleksi için ihale süreci de bu arada tamamlandı. Komplekste ışıklandırılmış 20 bin kişilik stadyum, idman sahaları, sporcu kamp merkezi, koşu pistleri yer alacak. Çorumspor Meclisi, 2 yıl içerisinde kulübü mali ve idari yapıda düzlüğe taşıyarak görevini sonlandıracak ve listelerin yarıştığı Genel Kurullarda görev alan yönetimlerle sağlıklı bir yapıda yoluma devam edecek. Bu projeyi baştan sona izleyen ve en büyük emeği geçen isimlerden biri olan ve aynı zamanda Çorumspor'un tüm Türkiye'nin üst düzey futboluna entegre olmasını sağlayan Gazeteci ve Televizyoncu Kemal Bolat'ın belirttiği en önemli unsur da anayasanın birinci maddesi olarak en başa kondu: "Bu projenin üç yıla ihtiyacı vardır ve sabır şarttır. Sözümüz dördüncü yılda Süper Lig'de olmak üzerinedir..." Gerisi Çorumspor taraftarına kalmış... POST-İT Şunu unutmayalım. Galatasaray kasaba takımları ile başlayarak doğrusunu yaptı ama Fenerbahçe de AZ Alkmaar ve Köln gibi bir üst düzeyin takımları karşısına çıktı. Birinin attıkları ile diğerinin yedikleri kimseyi yanıltmasın sakın... S-ÖZ "Nezaket kadar güçlü ve naif bir durum yoktur ama güç çok nazik ve naif bir durum değil midir?.." Ümit Aktan Daum'un "tam yerine denk getirip" konuşması ayıp, densizlik ve görgüsüzlük. Tamam. Ama içeriğinde gerçek payı ne kadardır?.. Sorgulanamaz mı?..