Kıyamet koptu sonunda!..

Hep imrendiğimiz Avrupa liglerinde, mesela İngiltere Premier Lig'de, en az bizim ligimiz kadar hata oluyor. Hatta daha "fahiş" hatalar bile oluyor. Ancak fark nerede biliyor musunuz?.. Birincisi onların atamaları bizimkiler kadar "kör parmağım gözüne" yapılmıyor, ikincisi ve en önemlisi ise orada hakem karar verip yorumu düşünmüyor, burada ise "yorum yapıyor" sonra o yoruma "uygun" düdük çalıyor. Neden koptu?.. Çünkü Kulüpler Birliği Başkanının takımı artık en tepede değil. İhale de sabote edilebilir artık, kararlar ve kurallar da. Bunları koz olarak kullananların tavrı ve beklentileri belliydi. "Ben kötü olabilirim ama sen maçı bana kazandır bakalım, ben kendi kötü oyunumu kendi içimde hallederim..." Zihniyet buydu... Bu ve benzeri yorumlar sahanın üstünde asılı durduğu için hakemler de ona göre düdük çalmaya başladı. Gördüklerini değil, duruma uygun gelen düdükleri çaldılar!.. Çalmayanlar ise o tür maçlara verilemiyor zaten... Oyuncusunun tuhaf alemciliğinden daha büyük suçtur bunun kendi sitelerinin pazarladığından farklı bir şekilde yazılması. Araştırılması ve gazetecilik yapılması... Derdi, takımının hakkını korumak değil, takımına haksız kazanç sağlamaktır. Yanlış saymaya Galatasaray derbisinden sonra başlanır mesela. Oysa başkan Beşiktaş maçına kadar geriye gidiyor. Neden? Çünkü orada kaybetmeye başladı mesela... Galatasaray maçındaki hakem yanlışları, hatalı kararlar, verilen cezaların üstünde durulmaz çünkü "en önemli hedef" bir şekilde "hal" edilmiştir. Ne zamanki "maç kayıpları, sevimsiz kazalar ve bazı hakem hataları başladı"; işte o zaman kıyamet koptu!.. Henüz daha; takımı gerideyken rakip sağ bekin uçarak çizgiden çıkardığı bir golü hakemin görmezden gelişi, başına gelmedi mesela... Derbideki olayların tersi ve aynısı Ali Sami Yen Stadı'nda olsaydı mesela, "az bulup itiraz edeceği" hakem hatalarını, şimdi kendisi için fazla buluyor mesela. O kadar çok mesela var ki işin içinde... "Hata olabilir ama sadece bana faydası oluyorsa" demek, "hakem lehime hata yapıyorsa o da insandır, ama aleyhime olursa insan değildir" demek değil midir?.. Mesela... S-ÖZ "Bu hafta hakemden yakınmayan tek takım çıktı.. Ankaraspor.." Ümit AKTAN Sistem çökmüş mesela... Ligde 15 hafta geçmiş 10 adet Süper Lig maçı var Hüseyin Göcek'in. Üst üste maça gittiği haftalar birkaç kez tekrar etmiş. Zaten Galatasaray-Belediye maçlarının kadrolu hakemi olmuş. Sonra da son 15 dakikada kalkmış bir takım ve onun seyircisine eğitim vermeye... Gördüğünü yorumlayıp çalar olmuş... "Nasılsa ev sahibi kazanıyor bari benden olmasın birkaç ters kararla puanımı yükseltirim" yorumuna göre düdük çalmış ve 90+1 ile 90+4 arasında tam üç sarı kart göstermiş aynı takıma. Gördüğünü çalmıyor, yorumu bize bırakmıyor... Yorum yapıyor, kararı ile bizi baş başa bırakıyor... Doğru adam geldi... Hem Trabzonspor'un başına "doğru hoca" gelmiş oldu, hem de Trabzonspor "adamların en doğru olanını" takımın başına getirmiş oldu. Şimdi kendilerinde bulunmayan bir hasleti sergileme zamanıdır. Sabır... Sadece o yoktur Trabzon'da... Şenol Güneş'in daha kravatlı olarak ve eşofmanı bile giyemeden bir radyoya Trabzon'dan bağlanan bir taraftar şunları söylüyordu: "Biz Güneş'le şampiyon olamayız daa. Hoca Song'u kaptan etmiş takimaa. Olmaz bu iş..." Sabır... Ya da... Hattini bil hattini.. POST-İT Alex Ferguson'un görevde kaldığı süre boyunca tüm Avrupa liglerinde hoca değiştirme sayısını dökmüşler bir Avrupa araştırma sitesinde... Birinci Türkiye'den... Ferguson'un görevde kaldığı süre içinde Trabzonspor tam 31 hoca değiştirmiş... >> Aziz Başkan getirdi bu TFF ile bu MHK'yi. Şimdi o götürecek. Ya üç yıl "bu lig benimdir" ya da "bu lig benim değilse kelleleriniz benimdir..."