Kömüre indiler elmas buldular

A -
A +
Hamza Hoca'nın takıma ne kadar eli değdi bilinmiyor ama bir fark bekleniyordu ama biz önce değişmeyen eski alışkanlıklardan başlayalım.
Yine oyunu 70 metreden fazla açılarak oynamak ve bunu da hızlı oynayamamak dürtüsü devam etti.
Hemen bütün kafa toplarını ev sahibine verdiler.
Çıkarken top kaybetme gibi kronikleşen hastalıkta aynen sürdü.
Ayrıca bir kez daha Muslera'yı çıldırtacak hatalar ve Muslera olmasa felaket olabilecek sinyaller alınan bir maç daha yaşandı.
Farklı olan ise başta Selçuk, Sneijder ve Hamit olmak üzere vücut dillerinden ve tavırlarından çok net anlaşıldığı gibi oynamak, hatta iyi oynamak istediklerini belli etmeleriydi...
Savaşmak istiyorlardı ama...
Ama işte...
Organizasyondaki arızalar bir günde silinemezdi ki...
Mesela bir korner kazanılıyor, ceza alanına 6 kişi sokuyorsunuz ama 6'sını da ön direğe gönderip korneri arka direğe atıyorsunuz gibi...
İkinci yarıda mesafeyi biraz daha kısaltarak ve kanatsız oynamayı denedi Galatasaray ama bir gecede asla giderilemeyecek bir senkronizasyon arızası olduğu gerçeği de elle tutulur biçimde ortada duruyordu...
İkinci yarının genel dominant tarafı kesinlikle Galatasaray oldu ama topu içeri atacak varyasyonlarda başarısız kaldılar ve zorlu bir deplasmandan krizlere boğulmuş bir durumdayken bir puanla yetinerek dönmek zorunda kalmışlardı ki...
Burak bitti demeden bitmeyen maçlardan biri çıktı ortaya...
Bir puana kilitlenmiş bir maçtan üç puan çıkardı Galatasaray...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.