G.Saray'ın iştahı maşallah yerinde. Oyun içinde birçok oyuncu ne yapacağını bilirken, tekrar istekli günlerine döndüğünü belirten İliç ve Cihan'ın katılımıyla iyi de oynadılar ve G.Saray ilk 45 dakikada bulduğu ilk pozisyonu gol yapmayı başardı. Bulduğu ilk pozisyonu neden attığını sorarsanız, "Necati yoktu da ondan" derim. Ancak genel değerlendirmede elindeki imkanlara oranla oyun planını iyi yapan Nurullah Sağlam ve o planı uygulayan Denizlisporlular daha başarılı gözüktü. Özellikle ortada kalabalık ve topa daha çok yakışan oyuncularla oynadılar. Ancak ortadaki bu kalabalık, defansa yardım etmeyi doğal olarak daha fazla tercih etti. Hücuma gittikleri zaman da ileride tek adam oynayan Ömer Rıza'ya attıkları uzun topları kovaladıkları için hep yorgun gelebildiler. İşte bu nedenle sadece ortada iyiydiler. Kale önünde ise sadece kalabalık oluşturdular. Oyuncu eksiltme konusunda daha başarılı olan Denizlispor, genelde hep dişlerini gösterdi ama bir türlü ısıramadı. Oturmuş bölgeleri daha fazla olan G.Saray'da özellikle soldan çok etkili olan Orhan ve Heinz, final tercihlerinde bir türlü başarılı olamadı. Kaleye kötü vurdukları gibi, bütün ortaları da dizkapağı adalarına yapıldı. Zaten kalabalık olan Denizlispor defansı içinde top birilerinin bir yerlerine çarpıp geri döndü. Rakibi bir kez çıkarken yakalayan G.Saray, hızlı hücum etti ve golü buldu. Golün ilginç tarafı, ligin asist kralı Hasan Şaş'ın golü sürekli servis yaptığı Ümit Karan ve Hakan Şükür'ün ortak yapımıyla atmasıydı. Taraftar ise ilk 15 dakikada bütün yorumları hatalı olan Selçuk Dereli'ye değil de kendi yönetimine dikkati çekince, maçı ve oyuncuları etkileme şansını doğru kullanamadı. İlk çeyrekten sonra iki takımın zaman zaman kör dövüşü olan mücadelesinde zaten hakeme gerek kalmadı. İkinci yarıda hakeme gerek vardı. Bütün kararlarında G.Saray'ın karşısında durmayı tercih eden ve G.Saray'ı kontrolsüz bir gününde kontrol etmeyi deneyen Selçuk Dereli bunu başardı. Asla ve asla Kadıköy'de yapamayacağı yorumları Ali Sami Yen'de rahatlıkla yaptı. Denizlispor iyi oyunuyla rakibini kötü oynamaya sevk ederek anasının ak sütü gibi bir puanı aldı. Buna lâfım yok. Ama aynı maçı Kadıköy'de idare etse devre arasında Aziz Yıldırım'ın soyunma odası baskınına uğrayacağı kesin olan bir hakemin ve maalesef umutlarımızı yerle bir etmeye başlayan Ufuk Özerten yönetimindeki MHK'nın ligi ne yapmak istediği dün gece bir daha görüldü. G.Saray'ın önünü kesme çalışması başlamıştır. Yönetim de horultuları Ali Sami Yen'deki seyircinin tepkisini bastıran bir şekilde maalesef uyumaktadır. Dün gece uzun yolda tatlı tatlı giderken bir lastik patlamıştır. Ama bu lastik uzun süredir balon yapmıştı zaten. Ancak patlayan lastikle bile gitmeye çalışan G.Saray'ı deviren Selçuk Dereli olmuştur. O da görevini yapan (!) her hakem gibi notunu dolgun alacak ve haftaya da düdük çalacaktır.