'Madem başkanım, hatasızım!..'

Tam işleri yoluna koymuş gibi göründüğü anda Fenerbahçe'de 'yıkıp yeniden yapmak' modası devreye girdi. Kendi özünden sayılabilecek ve Aziz Yıldırım'ın en rahat çalışabileceği formül devreye sokuldu. Musibet gibi bir durumdan hayır çıkabilir...

Bu bir Aziz Yıldırım markalı 'yaşam biçimi' formatına dönüştü ve artık resmiyet de kazandı...        Türkiye Futbol Federasyonu haksız...
Anlarım...
Arthur Zico-Mustafa Denizli-Aykut Kocaman haksız...
Anlama merkezim arıza verir...
Erzik haksız, Platini haksız...
Anlamakta zorlanırım...
CAS haksız...
Hadiii...
Emniyet, paralel, savcılar da haksız...
Hâlâ daha anlamaya çalışıyorum...
Tribünlerin bir bölümü hepten haksız...
UEFA haksız...
Bu da olsun bakalım...
Ersun Yanal haksız...
Bi dakkaaaa...
Saadettin Saran haksız...
Oldu başkan!
Abdullah Kiğılı da haksız...
Anlama merkezim infilak ediyor...
Herkes haksız da bir tek Aziz Başkan haklı!
İşte insan aklının dumura uğradığı son nokta...
Sayın başkan...
Etrafınızda kimsenin kalmadığını, kendi seçtiğiniz yalnızlıkta boğulmak üzere olduğunuzu size söyleyecek sağlıklı bir Fenerbahçeli kalmadı mı ortada?..

Son 'Çelebi' öldü...

Gittiğinden beri arkasından söylenebilecek tüm sözler söylendi. Artık ne desem tekrara girer.
Belki şunu ekleyebilirim...
Süleyman Seba bir 'prototip' olmalıdır ama onun sunduğu insanlık ve dürüstlük modeli maalesef bugünün yaşam koşullarında geçerliliğini yitirmiş gibi görünmektedir.
Ona üzülen çok ama kimsenin de ondan ders aldığı yok...
Birkaç gün sonra oynanacak Süper Kupa finalinde tüm 'Süleyman Seba öğretileri' unutulacak ve güzel sözler onun naaşı başında yapılan hamasetten ibaret kalacaktır...
Süleyman Seba kollara takılan bir siyah banttan çok öteye bir kavram olmalıdır...

Tünelin
uçundaki ışık...

Son yıllarda; özellikle kadro yapılanması ve transfer konularında, birçok yanlışını sayabileceğimiz Trabzonspor bu sezon 'mümkün olduğunca' doğruları bir araya getirmeye başladı...
Gizliden doğru ve etkili transferler yapıldı ve onları doğru biçimde 'sevk ve idare' edecek bir de teknik adamları oldu...
Şimdi bütün mesele Avni Aker tribünlerinin 'azıcık' sabrına kaldı...
Tünelin ucundaki ışığı ben görüyorum...

Aziz Yıldırım yapacağını yaptı ve Beşiktaş'ın en önemli zevkini aldı ellerinden...
Şimdi bir Fenerbahçe maçında nasıl olup da 'Kartal gol... gol... gol...' diye bağıracaklarını kara kara düşünüyorlarmış...

G.Saray'ın sağ gerisinde bir 'melanet' var. Eboue özürlü çıktı, Sabri terzinin makasına takıldı, bildiğimiz Hamit'in yarısı bile yok 2 sezondur. Şimdi Veysel de sakatlanmış...

S-ÖZ:
'Dünyada bilmese de sorulan adresi tarif etmeye çalışan insan türüne 'TÜRK' derler...'