Madrid'e gitmesek olur mu?

Dün gece maç boyunca Galatasaray bu başlığı haykıra haykıra oynadı sanki… Oysa maç öncesi bir felaketti…Son üç günün fırtınasının üzerine bir de çık kendi sahanda var gücünle oyna...
Pek kolay bir şey değildi bu…
Taffarel dokunuşu ise; göbeğe Semih-Hakan yapıp Chedjou’yu keserek ve Sabri’nin yerine Denayer’i tercih ederek kendini gösterdi. İlerde Burak tek, ama nedeni de Umut’un cezalı oluşu…
Gerisi bildiğimiz gibiydi..
Bir kez daha maça tempolu giriş yapan Galatasaray yine erken gol buldu. Ancak golden sonrasını ne siz söyleyin, ne ben...
Kendilerine görev olarak verilen bölgelerde faydalı bir takım şeyler yapmaya çalışan Galatasaray...
Darbesiz futbolu seven iki takımın pozisyonu kısır oyun...
Tabelası her zamanki gibi Galatasaray için risk taşıyan bir iç saha maçı...
Ve geliyorum diye bas bas bağıran gol geldi. Maç boyunca bir tek topu bile bir arkadaşına ne atabilen, ne de verebilen Rodriguez, bir defa daha takımın sandalyesini tekmeledi.
Bütün takım “Madrid’e giden kadroda yer almamak için” kötü oynar gibiydi...
Bu oyunu ve bu organizasyon bozukluğunu gördükten sonra maçın galibiyete dönüşmesi de önemli değildi. Önemli olan puanı hak eden Antalyaspor’un alkışı hak eden mücadelesinin puansız kalıp kalmayacağıydı…
Özetle…
Durum bir felakete doğru gidiyor Galatasaray için...
 

MAÇIN ADAMI: Antalyaspor’un yıldızı Rodriguez
KIRILMA ANI: Rodriguez’in ilk ve son defa bir takım arkadaşına verebildiği pas