MAYDAY... MAYDAY...

Krizdi...                Kaos oldu...            Türbülansa dönüştü...        Gemi batıyordu, uçak düşüyordu... Çare yoktu mevcut duruma...
Son olarak sinyal geldi: "mayday… mayday..."
Takımın koordinatları bile karışmıştı. Olay yerine acil müdahale gerekiyordu...

Başa saralım biraz.
HAMZA HAMZAOĞLU...
Omuzları dardı, derisi pek kalın değildi...
Bilgisine karakterine ve adamlığına laf eden çarpılırdı...
Ama atış alanında ve ateş altında kaldı hep...
Yalnızdı ve arkasına saklananlar vardı...
Taşıyamazdı ve taşıyamadı...
Gitmesini bilerek gitti...
Galatasaraylı hakkını helal etmelidir ona...
MUSTAFA DENİZLİ...
Bir türbülansa dönüşen durumun içinden çıkılması ihtimali sadece 'otorite ve tecrübe' abidesi olan bir isimle sağlanabilirdi ki; onun da adı Mustafa Denizli olabilirdi ancak...
Bir yabancı seçimi tam bir felaket olur ve burun üstü çakılabilirdi uçak, ya da gemi karaya oturmakla kalmaz, batardı...
SONUÇ:
Galatasaray Yönetimi; yapılan onca yanlışı tek bir doğruyla telafi etme şansını kullanma fırsatının eşiğindedir.
Bu sevimli oyuncakla oynamayı, oynamayı bilene bırakma zamanıdır. 
Karışmadan bir kenarda beklemek, kulübü idare etmek zamanıdır.
Huzur vermek zamanıdır.
Onların en büyük eksiği olan 'iletişim bozukluğunu' giderebilecek olan insana, yani Mustafa Denizli'ye bırakmaları zamanıdır.
Transfer yapılmasa da, Avrupa'ya gidilemese de Denizli; bu kadrodan bile "uzun bir UEFA yolculuğu" çıkarabilecek tek adrestir... 

Dev bir maç ve zamanlaması
Trabzonspor uçurumdan düşerken bir dal bulup tutunan bir çizgi roman kahramanı gibi...
Fenerbahçe ise her hafta üstüne koyarak giden ve belini doğrultmuş bir insan malzemesi gibi…
Kongre öncesi İstanbul'da oynanacak maç, son haftaların en gergin ama bir o kadar da renkli bir mücadelesi olacak. 
Tam bir tiyatro seyredeceğiz…

POST-İT

İyi, başarılı bir yönetici; her şeyi en iyi bilen kişi değil, yaptığı işi en iyi bilenleri bir araya getirip onları uyum içerisinde çalıştırabilen kişidir…
Galatasaray Yönetimi'nin artık 'iyi yönetici' olma zamanı çoktan gelmiştir…

S-ÖZ
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir.
Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!    Edward Estlin Cummings