> BENİM YILDIZIM Dünkü oyunuyla kaleye resmen talip olan ve hemen hemen hiç hatasız oynayan Aykut'u yıldızım yapıyorum. -------------------- Rotasyon konusunda Kalli, emsallerinden daha iyi sınav verdi. İkinci dakikada G.Saray defansının göbeği helva gibi dağıldı. Kademe hatası, adam ve alan paylaşımı hatası ve ne istersen hata olarak o dakikada yapıldı. 7. dakika bana dedirtiyor ki, Aykut olmasa maç; 0-2... Geviş getiren orta oyununu Vedat Yüksel'in üç gün önceki Ümit Karan marka penaltıya olan mahcubiyeti ile sürdürüyoruz. Ben; bir önceki yanlış kararının etkisinde kalan hakem çok gördüm ama, bir başka hakemin bir başka maçtaki yorumunu telafi etmeye çalışan hakemi ilk defa gördüm. İkinci yarısında riske giren Denizlispor savunmasının arasına atılacak her top, Serkan tarafından gol yapılacak gibiydi. Bu çocuk müthiş bir çocuk. Henüz 19 yaşında ama G.Saray'ın Adrian İlie'den bu yana patlayan forveti hiç olmamıştı ve bu aranan adam Serkan Çalık olacaktı. Israr edilmesinde fayda var diye düşünüyorum. Yine onun başlattığı kontra bir çıkış ilk yarıda Carrusca'nın "elinle atsan atamazsın" yaftalı golüyle tabelayı değiştirmişti. Gerçi; rakibe çarpmasa ayıp ve kayıp bir pozisyondu ama, aramızda kalsın... Maçı 1-1'e getiren Sabri'dir. Dua etse atılacak golü atamayınca, Denizli 1 puana yapışıverdi 1 dakikalığına. Sonra da gelen penaltı pazarlıklar sonrasında Song'un üzerinde kaldı ve G.Saray üç gün önce penaltıyla çözdüğü rakibini, "fix mönü" alışkanlığıyla ve aynı skorla üstelik yine bir penaltıyla geçti... Linderoth ne yaparsa onu yapan, zaman zaman da fazlasını yapan Mehmet Topal, oynamayanların içinde beyin-kas koordinasyonunu her hafta oynuyormuş gibi muhafaza eden gencecik bir profesyonel olarak alkışlarımı alıyor.