Milyonlarca ‘Tenkit Direktör’ var...
Buradaki fikirlerim birilerine ters gelebilecektir. Ama bıktım bilgisi olmadan fikir sarf edenlerden, kanaatini haber gibi anlatanlardan... Buyurun bakalım; bunlar da benim fikirlerim...
En kolayıdır, oturursun klavyenin başına onu bunu gönderir, şununla ötekini alırsın ve işler ters gittiğinde cep telefonunu veya bilgisayarını kapatır yatarsın...
Ne ibra sorunun vardır, ne de kredi bulma telaşın...
Değişen taraftar yapısının ana nedeni, değişen koltuk kalitesi ve stadın konforudur...
Eski Ali Sami Yen'in kırık plastiklerinde oturmaya çalışan, hatta oturamayan taraftar kitlesinin kalitesi değişmiş, daha hesap soran ve diyet ödeten bir profil oluşmuştur...
Önce Selçuk'u ıslıklayıp göndermişlerdi…
Sonra Burak'ı…
Umut ile Sabri'ye taktılar kafayı...
Denizli de gitmeli!
Dursun Özbek hemen istifa etmeli!
VUR, KIR, PARÇALA...
Evinde otururken transferi de bilir, UEFA sorunlarından kurtulmanın yollarını da...
Muhteşem kadrolar yapar; yapar ama maç bittikten sonra…
Teknik direktörünü milyonlarca 'tenkit direktör' ahalisi oluşturarak göğüsler...
Yeni stat modelleri başımıza elit ama sürekli hesap kesen bir kitle üretti.
Kadıköy'de kendi kitlesini zaman zaman sopayı kullanarak, zaman zaman da öpüp okşayarak kontrol edebilen bir yönetim tarzı var ve an itibariyle geçerli durumda.
Galatasaray ise taraftarı ile bağlarını koparmış durumda...
Eskinin ekmek arası köfte ile kırık bir koltukta maç seyreden toplulukları; yerini beyaz yakalı ve burnundan kıl aldırmayan bir kitleye bıraktı...
O; eskinin gönülden seveninden çok daha fazla 'vurup kıran ve parçalayan' bir kalabalıktır artık...
EYYY GALATASARAYLI...
Biliyorum mutsuzsun...
Kimse senin duygularını dolduramıyor…
Zaten bu nedenle UEFA mektubunu sümenin altına sürüp devre arasında 12 transfer yapan adamın yerine; onun hatalarının düzeltmeye çalışan bir adamı hırpalıyorsun...
Lewandowski ve Robben'i kulübede tutup oynatmıyormuş gibi teknik adamının tepesine biniyorsun…
Kendi oluşturmadığı bir kadronun hesabını Denizli'den, kendi yapmadığı mali çukurun bedelini Özbek'ten soruyorsun…
Bu sezon tahammül edeceksin, çünkü başka çaren yok...
Sen ki 7.5 liraya aldığın mintanın hesabını sormuyordun ama şimdi gömleği sana 750 liraya veriyorlar diye hesap soruyorsun...
Çok yakın bir tarihte; sen suya 'bbbuuu' derken yapılanları çok çabuk unuttun...
Geçen sezonu bile sildin hafızandan...
Fatih Terim ve Adnan Öztürk'ü kulüpten uzak tutanlardan değil, kulübe yeni değerler üretmeye çalışanlardan hesap soruyorsun...
POST-İT
Bir kez daha dönemin en önemli maçının öncesinde köşe oluşturmanın derdindeyim.
Derbide ne olduğunu yorumlayamadan yazı yazarak, kendimi karanlıkta ateş eden bir sniper gibi hissediyorum...
O nedenle beni affedin üzerinde çok konuşulacak bir maçı ıskaladığım için...
S-ÖZ
Büyük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir. (EfIatun)