Bruyere der ki; Başarı elde etmenin sadece iki yolu vardır. Ya kendi aklını kullanırsın, ya da başkalarının akılsızlığını... Ligin en tepesindeki üç takımın üç hocasının küçük bir analizini yapalım istedim. Bakın bakalım başarının kıstası neymiş...
Daha iyi dinleyelim ve daha az konuşalım diye...
Dinlemek bilgiyi almak ve sindirmek konusundaki ilk adımdır. Oysa konuşarak bilgi alamaz insan ve kendisinde yoksa da verdiği ne bilgidir, ne de ilim...
Gelelim şu şampiyonluğun felsefesine...
Biz bayılırız; etek dolusu altın verip şeytandan dert satın almaya...
Biz bayılırız; bir an önce cevaplar bulmak yerine daha çok soru üretmeye...
Biz bayılırız övülmek istediğimizde alçakgönüllülüğü yem olarak kullanmaya...
Biz bayılırız kafa sayısı kadar fikir ve kalp sayısı kadar sevgi çeşidine...
Bruyere der ki; başarı elde etmenin sadece iki yolu vardır. Ya kendi aklını kullanırsın, ya da başkalarının akılsızlığını...
Biri başardı ve koca bir sezonunun neredeyse tamamını önde götürdü ve önde bitirdi. Avrupa'da büyük bir iş başardı ve ülke standartları aştı ve ülkenin baremini ve barajını değiştirdi...
Şampiyon oldu ve verdiklerinden fazlasını kazanmayı da başardı...
En iyisi oldu...
Diğeri üç kulvarda birden yürüdü ve birinde finişe gelirken son düzlükte düştü. Daha önce hiç bulunmadığı bir yeri yadırgadı belki...
Ülkenin kupası ise henüz kucağında...
Ama mutsuz...
Çünkü başarısına koyduğu kıstas küçük ve gönül verenlerin önüne koyduğu hedef sınırlı...
Oysa büyük bir iş başardı...
Üçüncüsü ise yokluktan çıkardığı başarıyı kendi iç dinamiklerinin kavgasına gömmekle meşgul...
Belki Şampiyonlar Ligi'ne gidebilme ihtimali var ama suratlar bir karış...
Kimse memnun değil...
Bir başkası ise berbat bir sezonun sonuna gelirken tekrar Avrupa sahnesine çıkabilmenin eşiğine gelmiş ama her şeyi yıkıp yeniden yapma merakı yüzünden geleceğini defnetmek üzere...
Biz bayılırız; herkesi korkutan kişilere boyun eğmeye...
Oysa kimseden korkmayan kişi, herkesi korkutan kişiden daha güçlüdür...
Bursaspor için duyduğu heyecana kalbini feda eden Başkan İbrahim Yazıcı'ya Allah'tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Bu hafta yine ve yeni bir 'siyah bant' haftası oldu...
Kıyamet kopacak!
Hafta sonu iki maç var ki; kalp dayanmaz...
Biri İstanbul'da Şükrü Saracoğlu Stadı'nda. 'Şampiyonu yendim' demek için önce rakibinin şampiyonluğunu kabullenmek ve kutlamak gerekir. Bu olmadan, ancak tanımadığınız bir takımı yenmiş olursunuz, bir şampiyonu değil...
Camialardan biri sondan bir önceki maça, diğeri ise en önemli maça çıkacak...
Diğeri ise İzmir'de...
Göztepe 1 puana bile ligde kalacak ama Tavşanlı Linyitspor yenerse ligde kalacak ve Göztepe düşecek ve bu iki takım birbiriyle oynayacak...
Maça bakın...
Bu hafta sonu bu iki maça kalp dayanmaz...
S-ÖZ: 'Mal cimride, güç korkakta, silah acizde, karar zayıfta ise o düzen bozuk demektir...'
Bu sezon bu ligde başarısız olanlar için şunu söyleyebilirim: 'Batan gemilerin hepsi bir insan yüzünden batmıştır, asla deniz yüzünden değil...'