N'olcek şinci?

Maçın değerlendirmesini değil, İçinden bulup çıkardığım mantık uçurmalarını sizlere sunmak istiyorum... Bekleneni yapan bir Hagi... Kimin nerede, nasıl oynayacağı artık herkes tarafından ezberlenen ve bu şablonu da çok kötü uygulayan bir G.Saray var ortada. Bekleneni bekleyen İstanbulspor, Hagi'nin beklediği gibi kapanmıyor, beklenmedik şekilde geliyor G.Saray'ın üstüne. Sahanın en yanlış adamı Hasan Şaş, ilk 45 dakikada kaybetmediği tek topta golü buluyor. Mantığım öyle bir matematik denklem buluyor ki, aklım uçuyor. "Al Hasan Şaş'ı oyundan, 10 kişi oyna, bir devrede beş atarsın"... Hasan kardeşim kızmasın ama bu top onun değil, maçın topu... En azından bir-iki takım arkadaşının da oynaması gereken bir top bu. G.Saray'ın bir başka sıkıntısı da takımda golcü olmayışı. Hakan Şükür, Necati, Hasan Şaş, Baliç hatta kulübede bekleyen Arif çok büyük futbolcular, çok yetenekli insanlar ama maalesef golcü değiller. "Golcü çerçeveye vuran insandır". G.Saray'da bu yok işte. Ligin gidaştına baktığınız zaman muhteşem dolunay gecesinde öyle bir G.Saray bekliyor ki seyirci, kıllar çıkmış her yerinde, dişleri uzamış önden iki tane... Ama G.Saray değirmenlere saldıran bir hayalperest şovalyeden farksız. Tamam Hagi en yakışıklı onbiri, en şovayle tarafından sahaya sürmüş. Geçen hafta Beşiktaş'tan korkmasını içine sindirememiş besbelli. Ama takımın teknik yapısı sanki "Acemi erat" kıvamında ve "tıknefes" oynuyor. Hakan Şükür ise oynamadığı Yunanistan maçının sıkıntısını Samsun'a attığı muhteşem gole rağmen üzerinden hala atamamış idi. Böyle bir oyuncu nasıl olur da bu kadar "kaleye kör bakar"? Birilerinin G.Saraylı oyunculara söylemesi lazım, gol olması için topu üç tane direk, altı çizgiyle çizilmiş, arkası file kaplı yere doğru vurmak lazım. Acemi erat için hatırlatayım biz buna futbol dilinde, "şut" diyoruz... İkinci yarıda İstanbulspor hâlâ ve golü ve beraberliği hakeden bir oyun oynarken, kesinlikle golcü olmadığını iddia ettiğim isimler, olağanüstü goller attılar. Ama hepsi beceri dolu ve bir türlü yapamadıklarını söylediğim şutlarla. Tabii biraz da İstanbulspor'un oyundan düşüp geniş delikli bir süzgece benzeyen defansıyla direnmesiyle gelen gollerdi. Mesela bir golü, iki kere kaçırıp üçüncü de sokabildiler, G.Saray'ın en iyisi nihayet forma bulan Saidou oldu. Herşeye rağmen gollerin sıralamasına baktığımızda Hasan, Arif, Hakan ve Necati diye bana göre golcü olmayan büyük yetenekleri görüyoruz. Bu da G.Saray'ın halledilmemiş bir sıkıntısı olduğunu gösterirken, ayaklarına kötü yazı yazdığım bu dev isimler karşısında yine de saygıyla eğiliyor ve utanarak soruyorum; "N'olcek şinci"?..