OK YOLUNA GİDENLER

Takımı ıkına sıkına da olsa 3-1 öne geçmişken "oley" çekip maçın tadını çıkaracak yerde hakemin kafasına şişeyi geçiren ve galip geldiği maçta ceza yemeyi başaran Fenerbahçe taraftarı... Takımı 5-1 öndeyken 6. golü kaçıran oyuncusunu "dışarı", yönetimini de "istifa"ya davet eden zamanının Trabzonspor taraftarı... Türkiye'yi silip süpürdükten hemen sonra diğer takımlar gibi havaalanı baskınlarına özenen ve "yok" aslında birbirimizden farkımız diyen Beşiktaş taraftarı... Elazığ'da dayağı yiyen ve "böyle de dayak yenmez ki" gerekçesiyle ceza kuruluna gönderilen Ankaragücülü Erhan Albayrak... Okan Koç'a yumruğu geçirip "şakalaşıyorduk" gerekçesiyle "minareyi eldivene sığdırmaya" çalışan İbrahim Üzülmez kadroda yer bulurken, kalamar bahanesiyle kenara konan Okan Koç... Bütün hakemleri hep tarihi "hatalarla" tarihe geçen, içeride hiçbir doğrusu olmadığı gibi dışarıda artıyı bırakın "tık"ı bile olmayan MHK... Bir sürü kağıt, poster, pankart, afiş ve gürültü kirliliğine para harcayıp sandıktan aile fertleri sayısı kadar bile "oy" çıkaramayan adaylar... Avrupa'da sıradan bir ırgat iken, onu alıp 25 milyonunun gönlüne taht kurmuş bir "Hırvat" haline getiren ve formayı kafasına yiyen Daum... Formayı kafasına yerken birbenbire stadın üstünde uçan kuşları saymaya başlayan hocası nedeniyle ilkelerini "oka batıran" Fenerbahçe yönetimi... Nedense Hakan Şükür ve Hagi'nin ayakkabılarının aynı anda "dar" gelmesi sonucunda ikisinin de ayaklarındaki ayakkabıyı fırlatıp "ok yoluna" gidenlere katılmaları... YAKINDA OYNATIRLAR!.. Galatasaray yönetimi panikten koca camiaya "nanik" yapar durumlara girdi!.. Tamam yeni bir döneme girdiler!.. Ama yine Prates bütün topları rakibe atar, Petre top kaybı rekoru kırar, Berkant bu sıkletin oyuncusu olmadığını kanıtlar, Hasan kendini düğümler. Bir tek Hakan biraz oynayabilir ve teknik direktör yine kahrolur. Takım ise yine yenilir. Söyler misiniz, bunun neresi "yeni dönem?." Bunun neresi "yine yeniden?" Tek yeni şey Ergun Gürsoy'un elalemin futbolcularına sarkması ve hemen belden aşağıya vurmaya başlaması oldu. Bu mu yeni dönem?.. Anlaşıldığı kadarıyla "kafayı yemek" üzereler!.. "Oynatmak" üzereler.. Eskiler bir halt yapamamıştı. Yenilerde acemi kalmıştı. Fatih eskilere yenileri katmış olmamıştı. Hagi yenilere eskileri kattı, yine olmadı. Şimdi alay eder gibi Ergun Gürsoy, 10 dakika bile olsa Hagi'yi "oynatmaya" çalışıyor. Böyle giderse çoktan "oynatmış" olan yönetim, Hagi'yi de "oynatır." Profesyonel seyirci Sahada azgınlık yapanların arasında bol miktarda profesyonel seyirci bulunduğuna inanıyorum. O kadar profesyoneller ki; para karşılığında "herşeyi" yapabilirler. İnönü'deki Beşiktaş - Galatasaray maçında tribünü görmeyip hâlâ daha Terim'i suçluyor Kâzım. Aslında yanılıyor. Aynı yerde bir çok hocaya neler yapıldığını görüyoruz. Daum tribünden bile kaçırıldı. Güvenç Kurtar'dan sonra Nurullah Sağlam da, aynı tribünün aynı tarafındaki "gureba" tarafından maytap ve tükürüğe boğuldu. Önünüzde Fenerbahçe maçı var. Fenerbahçe kulübeyi oraya kuracak. Sıkıysa tükürün!.. Yüreğiniz varsa sahaya bir şey atın!.. Erkekseniz kağıt mendil atın!.. Ey Çarşı, Fenerbahçe o gün siz atmasanız da kendi atar, üstüne kalkıp bir de İnönü'de tur atar. Basın tribününün önüne ancak bu hafta koymayı akıl ettiğiniz bir sıra güvenlik Elazığ ve Antep yazarlarını kesebilir, ama Fener yazarlarını kesmez, ona göre. Ben demiştim!.. Bu MHK işi iyice ayyuka çıkardı. Bizimle alay ediyor. Geçen yıl iki deplasman üst üste Serdar Tatlı yapmıştı Beşiktaş'a. Utanmadan bu yıl içeride üst üste iki Serdar Tatlı yaptı yine. Ne yapmak istediklerini çok iyi biliyoruz, ama Türkiye'nin seçim kargaşasıyla federasyonun seçim telaşıyla kamufle etmeye çalışıyorlar. Bu "ok" kötü kokuyor!.. POST-IT 2004'ün girmesiyle birlikte ligi "Fenerbahçe Esirgeme Kurumu"na çeviren MHK konuyla hiç ilgisi kalmayan Galatasaray'dan hâlâ daha ne istiyor?.. Araştır. Ergun Gürsoy