Bende enteresan bir huy gelişti. Bunu da G.Saray sayesinde elde ettim. Trabzon'a 3 attılar ben pek beğenmedim. Olimpiyakos'u yendiler beğendim ama eleştirilecek yönleri vardı. Eskişehirspor karşısında ise beğendim. Büyük takım gibi oynadılar... Olimpiyakos maçının üzerinden 2 gün geçmiş, Eskişehirspor ise 7 gün bu maça yoğunlaşıp hazırlanmış. Üstelik maç Eskişehir'de. Bu nedenle düşmeyen tempoyu mücadeledeki yürekten tarzını beğendim. Skoru belirleyen ise Baros'un elini ne kadar aktif kullandığı sorgulanması gereken pozisyondan sonra Eskişehirspor'a bir gol gerektiği şeklinde idi. O golü de yardımcının bayrağına itibar etmeyen Fırat Aydınus'un sezgileri doğurdu. Yani olması gereken Eskişehirspor'un o golle yenilmesi değildi. Ve olan da o oldu. Bu G.Saray üstüne koyarak iyi yolda ilerliyor. Kaliteli ve iyi oyunculardan kurulu bu takım bir oynamayanı taşımayı bir yana bırakın, iki antrenör yardımcısı ve 3-5 de yönetici taşımaya muktedir. Kadroya katılımlar oldukça bu işin üst sıralarını zorlamaya devam edecektir. Eksik olan savunmanın arasına giren Youla tipinde çabuk ve hareketli oyuncuları kontrol edebilecek defans derinliğinin olmaması. Bakın, yenilmiş bir takımı beğeniyorum. Yendiğinde de beğenmemiştim. Dün gece Eskişehirspor hakkı olanı aldı. Ama G.Saray'ın sıkıntısından doğru bir biçimde yararlandı. Maçın hakeminin etkilediği bir skor değildi bu, ancak kartları insani değerlere göre değil; kitabi değerlere göre kullanmasını çapına uygun bulmadığımı söylemek zorundayım.