Kayıp halinde ilk başvurulacak adam; hakemdir.Sallarsın ona ve taraftarın da mutlu olur, gündemi de medyaya verirsin, bir tek sen kurtulursun.
Atarsın üstünden bütün kabahatleri, gösterdiğin hedefi tartışır hale getirirsin kamuoyunu ve sana gönül vermiş olan ahaliyi; sen sıyırırsın.
Muhteşem bir röveşata golünü tartıştırırsın ve oyalarsın kitleni ve görmez hale getirirsin kötü oyununu veya puan kaybını…
Çünkü…
“İnsanlar sizden eleştiri isterler; ama duymak istedikleri övgüdür.”
Öte yandan sana sahayı bir gün önce bir krampon ayarlaması için kısa bir süreliğine tahsis etmeyen rakibine doğru dönersin yüzünü ve maskara sol bekin Carole’ü gözlerden kaçırırsın...
Barcelona ile final oynayacağız derken, bir de bakmışsın ki içeride Kasımpaşa’ya yenilmişsin...
Ne var ki böyle bir kayıp nisan sonu olsaydı, tedavi edilemez bir yara açardı, şimdi önlem alabilmek mümkün…
Başakşehir’e lafım yok...
Her kesimin önünde bir engel var, ama mühim olan o engeli basamak olarak kabullenip, üstüne basmak ve yükselebilmektir…
Çünkü hataya mazeret üreteceksek niyetimiz yüzümüzden okunur hale gelir ki; “düşüncelerimiz yüzümüzden okunsaydı, kimse yüzümüze bakamazdı...” demiş bir bilge…
Hayırlı olsun
Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
O gün Akyazı’da “aynı dili değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir” gibi bir prensip asılıydı gökyüzünde…
İsminin “Şenol Güneş” olarak belirlenmesi ise beni çok duygulandırdı. Artık yaşarken onurlandırmaya başladık birilerini; öldükten sonra değil...
Çok hoşuma gitti bu davranış ve ilk ‘hayırlı olsun’ mesajının da Fenerbahçe camiasından gelmiş olması…
POST-İT
Barcelona’nın Espanyol maçını seyrettim...
Mucidi olduğum ‘telefon kulübesinde adam geçmek’ deyimi Messi için fazlaca kullanıldı...
Sevilla’ya aynı hareketleri yaptığı bir maçın sonrasında Sevilla teknik direktörünün söylediklerini hatırladım…
“Ne yapabiliriz ki başka? Biz transferlerimizi dünyadan yapıyoruz, Barcelona bir uzaylı kullanıyor!..”
“Ya helalim ol, ya da kaybol...”
Sonunda Emenike kapının önüne kondu.
Van der Wiel ve Emmanuel ağabeylerimiz için çok daha önce yapılması gereken bir seçenek sonunda uygulamaya konuldu...
Emenike’yi bilemem ama Wiel yüzünden Fenerbahçe’nin başı ağrıyabilir...
Çünkü menajeri, hukukçuları çok sağlam ve çok güçlü...
S-ÖZ:
“Bir kez kaçar uçurtman, sonra gökyüzüne küser insan…”
Hermann Hesse