Özel hayat dediğin nedir?

A -
A +

Tam ben "uyum sorunu" yaşama ihtimali hemen hemen hiç olmayan tek takım olarak Fenerbahçe'yi seçip en öne koymuştum ki; "kavgasız alışverişi" hiç sevmeyen başkan bir dokundu, bütün taşlar yerinden oynadı...

Ya çok genel birisinin özel hayatıdır ve herkesi ilgilendirir, ya da sıradan birinin özel hayatıdır içinde suç yoksa kimseyi ilgilendirmez...   
Fenerbahçe'deki son gelişmeler bu konuya üçüncü bir boyut kazandırdı...
Tabii ki meselenin özü tamamen "özel hayat" kusuruna bağlanabilirse...
Takım mühendisliği konusunda en doğruları yan yana getirdiklerini düşündüğüm camia bir anda ya parasızlıktan, ya egoların yüksekliğinden, ya da bilemediğimiz nedenlerle alabora oldu ve su almaya başladı.
Meselenin "vefa" boyutu ne kadardır bilemem ama çözüm ne yeni bir hocadır ne de İsmail Kartal.
Biri dar gelir, diğeri ise durup dururken uyum sorunu bahşeder ister istemez. Ya da işsiz olup böyle büyük camiaya gelmek için can atan birisi olabilir ki o daha da vahim bir durum doğurur.
Sanmıyorum ki teknede çekilmiş birkaç poz bu operasyonun tek nedeni olsun...
Sanmıyorum ki ilgisizlik bir neden olsun...
Başarısızlık deseniz o hiç yok ortada...
Birkaç hazırlık maçı mağlubiyeti de ölçü olamaz...
O zaman demek ki; Başkan Aziz Yıldırım'ın tansiyonu yükseldi ve yıkıp baştan yapmaya kalktı sevgili Fenerbahçe'sini...

Beşiktaş gerçeği

Bir yanda üstün form...
Beklenen çok erken yakalanmış yüksek form grafiği ve bunun tehlikeli getirileri...
Diğer yanda bu erken ve "fevkaladenin fevkinde" oyunun olası bir elenme durumunda getireceği sıkıntı...
UEFA'ya devam etmek durumu cepte duruyor ve bu oyun ile bu kadro çok iş yapar orada ama Şampiyonlar Ligi'nin maddi getirisine de fazlasıyla ihtiyaç var gibi...
İki ucu kirli değnek...
Biliç de o nedenle ortadan tutuyor zaten...

POST-İT:

Gündemimiz vefa duygusu...
Vefalı insan; birçok zararınızı da görse yaptığınız herhangi bir iyiliği unutmayan insanmış...
Nankör insan; bir tek zararınızı görse yaptığınız bütün iyiliklerinizi unutan insanmış...
Kimi nereye isterseniz siz oturtun artık...

Zaman problemi yok...

Ligi ve Avrupa'yı bir potaya koyup değerlendirdiğimiz zaman "zaman" konusunda en rahat takım olarak görünen Galatasaray'ın, bir de maddi beklentisi var doğal olarak.
Ligin startına 3, Avrupa için kolları sıvamaya ise en az 5 haftası var...
Bir de küçük beklentisi var ki; çok da mantıksız değil... Beşiktaş'ın Arsenal eşleşmesi, alınacak bir forvet oyuncusunun Beşiktaş'tan aktarılma ihtimaline bağlı ve UEFA üzerinden Galatasaray'a gelecek "maddi çıkar" sayesinde olmuş olacak...
Yani Galatasaray'ın aradığı forveti Beşiktaş almış olacak rakibine...
O da muhtemel elenme durumunda ülke puanını zora sokacak...
Beşiktaş-Arsenal eşleşmesi asla bir futbol tur maçı değildir...
Ötesidir...

S-ÖZ:

Seni önce yok sayarlar, sonra seninle alay ederler, daha sonra seninle savaşırlar, en sonunda mutlaka sen kazanırsın...      (Mahatma Ghandi)

Dünya Kupası'nı kazanmış bir takımın hocasını önce Galatasaray'a, sonra da Avrupa'da oynama ihtimali ortadan kalkmış olan Fenerbahçe'ye getirdik. Biz kendimizi futbol ülkesi filan mı sanıyoruz acaba?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.