Özen ve Biliç'in takımı pupa yelken...

A -
A +
Doğru yapılanmanın ve kadro inşa etmenin meyvelerini erken toplamaya başladı Beşiktaş.Derinlik oluştu dar kadrodan...
Generaller ve çavuşlar, mühendisler ve ameleler doğru biçimde paylaşıyorlar "oyunda erk" olabilmeyi...
Hızlı oynayıp, çabuk düşünüyorlar...
Oyuncu değişmeden saha içinde yer değiştirerek doğruları yan yana getiriyorlar.
Fenerbahçe ile yukarıda "dayanılmaz bir yalnızlık" yaşamaya hazırlar ve anlaşılan ikili yarış amansız geçecek.
Bunun en önemli nedeni sadece 34 maça 34 hafta için girişecek olmaları ve Galatasaray'ın 50 maça yaklaşabilecek çok zorlu virajlara ve önünde oluşturulan "mıcır dökülmüş" yollara giriyor olması...
Henüz erken ama köy kılavuzsuz bile görünmeye başladı.
Bu kadar doğrudan bir yanlış çıkması pek mümkün görünmüyor...
HANDİKAP 
MESELESİ
Galatasaray'ın yolu ise "ıslak ve kaygan zemin" olarak ve uyarısız kazalara mütemayil durumda.
Yarış 100 metre ise ve başkası kazanamıyorsa, mesafeyi 110'a çıkarmak veya 90'a düşürmek yeni kazananlar üretebilir.
O gerçekleşiyor...
Topun ağırlığını 750 grama da çıkarabilirsiniz, 200 grama da düşürebilirsiniz.
"Yok sana daha fazla yabancı" da diyebilirsiniz, "ver bakayım bana bütün hocalarını" da...
Belli bir mesafede sürekli kazanan ata ağırlık koyarlar ve buna da "handikap koşusu" derler.
Şu sıralarda olmakta olan odur...
Medyamızın, özelikle "agressif spor programı formatının" saldırgan üslubu da buna teşne olmakta ve bardağın boş tarafını öne çıkarmak için büyük bir çaba sarf etmektedir... 

İtiraf yoksa suç da yok mudur acaba?

Son dönemde "bindirilmiş kıtalara" yapılan basın toplantısı havası verilmiş oturumlara sahne oluyoruz.Sonuncusu ise "haber olmasın" diye özen gösterilmiş ama "haber olması" için her türlü malzemenin ve teşviğin sunulduğu toplantılardan biriydi...
Ben şunu algıladım:
Adam 6 kişinin ölümünden sorumlu olarak tutuklanmış.
İtiraf da etmiş..
Hakim son olarak ne diyeceğini sorduğunda ise "Avukat istiyorum" demiş.
"Avukat ne diyecek ki bu duruma" dendiğinde ise şu cevabı vermiş:
"Valla ben de merak ediyorum ne diyeceğini. Onu öğrenmek için istiyorum..."

POST-İT
Olimpiyat Stadı'nın "lig maçı seyirci rekoru" kırılacak gibi bu hafta sonunda."Desibel rekoru" o stadın atmosferinde mümkün değil ama "kelle sayısı" konusunda tarihe tanıklık edeceğimiz kesin gibi. 

BANT:
Bu haftasonu bir önceki maçta 117 kilometre toplam koşmuş ve 6 gün derbiye hazırlanmış bir takımla, dün gece hayli yıpranmış ve o kadar koşamayacağı belli olan bir rakip oynayacak... 

S-ÖZ
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun Martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.
(Albert Camus)  

BU SEZON BURSASPOR
Ligde ve Avrupa'daki toplam maç: 6
Yediği gol: 12
Attığı gol: 5
Maç başına 
ortalama: 2 gol
Ligdeki puanı: 4
10 yıl sonra 
en kötü sezonu: 
2003-04 (2 puan) 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.