Özgüven mağduriyeti
21 Eylül 2007 01:00
BENİM YILDIZIM
Kendini hazırlamadığı bir konumda bulan ve top tutmadan oynayan Hasan Şaş bir yıldız gibi ışıldadı dün gece.
Dün geceki maça ben bu ismi koyuyorum. Hatta özgüvenin ötesinde farklı kokular da aldım. Kadro seçimi, sahaya diziliş ve oyun planı biraz "kibir" kokuyordu. Maçın başında G.Saray saldırırken Sion'un iki uyduruk çıkışı maçı 0-2 yaptı. Tam, "G.Saray ısındı, saldırıyor ve şimdi golü bulur" dediğimiz anda Volkan'ın yamalı bohçaya dönen kanadından üçüncü de geldi. Bunun böyle görünmesinin nedeni Volkan değil Carrusca'nın çapının yetersizliği ve savunmadaki ilgisizliği ayrıca hiç top tutamaması oldu.
Bu oyuna 0-3'lük tablo topun da sevmediği bir takımın çöküşü gibi göründü. Carrusca'nın çıkışı aynı anda bir de gol bulmuş olmamız skoru "değişebilir" yaptı.
3-0 ne onların çok üstün olduğunu, 0-3 ise G.Saray'ın oynamadığını asla göstermiyordu. Oyun çok şeker ama skor tabelası kâbus gibiydi.
İkinci yarı tüm yüzdeler bizdeydi. Ama rakibin kucağına atılan toplar ve adam eksiltemeyen final pasları çok yoğun çabalarla skoru ancak bir farka düşürebildi. Lincoln'e uygulanan gölge markajı, Hasan'a fazladan bir misyon yüklemişti ama Şaş ya buna hazır değildi, ya da konumu buna uygun değildi. Oysa Hasan Şaş, dün gece çok iyi top oynadı.
Özetle; "ölüsü bile bunu yener" denilen bir rakibe karşı dipdiri, kütür kütür, hatta takır takır oyna ve maç kaybet.
Olacak iş değildi...
Sakin ve pas yaparak oynasak yenilmeden de dönerdik. Çünkü 3 şapşal gole iki şık gol attık.
Bizimkilerinki alın teri idi, Sion'unkiler biraz atmasyon.
Burada kontra yememek için önlem alınacaktır ve o önlemle G.Saray, Sion'u taraftarının önünde dümdüz edebilir.
Ben buna inanıyorum.