Pozisyonsuz galibiyet...

A -
A +

''Beşiktaş savunuyor, ‘olursa’ kabilinden gidiyor, G.Saray ise geliyor ama ısıramıyordu. Bir ‘şans’ golü tabelayı değiştirdi… ''

Maç çok hızlı bir oyunun ve içinde barındırdığı sürprizlerin habercisi olarak başladı. İki takımında elle tutulabilecek kadar yoğun bir konsantrasyon içinde oynadığı belliydi daha maçın başında…
Atınç’ın Yasin’e yaptığı müdahalenin tartışılması bile birkaç saniye sürdü; o kadar.
Her bir oyuncu tamamen maçın içindeydi...
İlk yarının egemen takımı tamamen Galatasaray oldu. Kayda değer hiçbir pozisyon vermediği gibi, gole çok yaklaşan üç pozisyonu vardı ev sahibinin. Beşiktaş savunuyor, ‘olursa’ kabilinden gidiyor, Galatasaray ise geliyor ama bir türlü ısıramıyordu...
İkinci yarıda Talisca’nın çok cömert bir kararla ‘aldığı’ serbest vuruş ve ardından gelen kaza golü maçı bir başka maça çevirdi. Kontralar Beşiktaş’ın, baskı Galatasaray’ın tek çaresi oluverdi…
Gol gereken anlar ise Tolgay’ın oyuna girip takıma hiçbir şey eklemediği gibi takımdan alıp götürdüğü çok şey gerçeği ile sürükledi oyunu...
Bölümler halinde daha iyi oynadı gibi görünmesine rağmen hiçbir pozisyonu olmayan Beşiktaş’ın kazandığı bir gece ve bu iki takım bir araya geldiğinde ligin en kaliteli futbolunun oynandığı bir gece yaşadık diyebilirim...
Beşiktaş önce Fenerbahçe’nin sonra da Galatasaray’ın birer birer önünden çekilmesiyle şampiyonluk kutlamalarına hazırlanmaya başlayabilir. Başlarında işi bilen bir hoca, oturmuş bir kadro ve istekli oyuncularıyla ligi bundan sonra bırakmalarını beklemek fazla iyimserlik olur. 
Özetle...
İki yıldır ‘takım’ olmuş bir Beşiktaş’la, 10 gündür ‘takım’ olmaya çalışan iki takımın maçı bana keyifli bir futbol gecesi yaşattı diyelim...

MAÇIN ADAMI

Atiba.. 

Gerçek bir ‘örümcek adam’ gibiydi  Kanadalı...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.