Riya gördüm, hayırdır

Bu köşedeki bütün kutulara ortaklaşa oturan ve anabaşlık olarak uyum sağlayan ancak bunu bulabildim. Aslında genelde bakıldığında "Bir Riya Bey" hikayesidir. Konularla hiç alâkası: vardır. Riya değil gerçek Mehmet Ali Yılmaz gerçeğini gazetedeki yemek davetinde çok yakından gördüm. Daha evvel beni Haluk Ulusoy iknâ etmeyi başarmıştı. Şimdi de Mehmet Ali Yılmaz iknâ etti. Ya ben çok kolay iknâ oluyorum, ya da onlar çok güçlü. Mehmet Ali Yılmaz kararlı. "Kaybedeceği yarışa girmez" şerhini koyarak söylüyorum bunu. Demokrasiye inanıyor. Onda iş adamlarının, özellikle gümrük işi yapanların üzerinden akan riyayı hiç görmedim. Açıkça ve erkekçe anlattı derdini. Günlerdir özellikle benim gazetemde bütün ayrıntılarıyla yazıldı. Anlattıklarına fazla girmeyeceğim ama biliyorum ki girerse kazanır, kaybedecekse de çekilecektir. Ben anlattığı bir fıkrayı sizlere nakledeyim. Mâlum iki federasyon başkan adayı da Karadenizli.. Hikaye bu ya, Temel'in karısı ölmüş. Cenaze namazından sonra götürürlerken mezarlığa giden bir yokuşta tabutu duvara çarpmışlar ve cenazeyi yere düşürmüşler. Tabut darmadağın olunca kadın kendine gelmez mi?.. Eve götürmüşler. Bir süre daha mutlu mesut yaşadıktan sonra Karadenizli'nin karısı yine ölmüş. Bir daha cenaze namazı ve aynı yokuş.. Tam yokuştan indirirlerken, Temel arkadan bağırmış. "- Ula uşaklar bu sefer dikkatli olun. Duvara muvara çarpmayasınız onu." Mehmet Ali Yılmaz ne demek istedi bilmiyorum ama inşallah başkanlık seçiminden sonra bizi bir cenaze beklemiyordur. Top riya!.. Lotto firmasının düzenlediği "Lotto Medya Cup" birkaç gün önce sona erdi. Üç yılda iki şampiyonluk alan Kanal D, Türkiye Gazetesi'ni yenerek kupaya uzandı. Geçen yılın şampiyonu Dünya Gazetesi de İhlas Tekstil Teknik Dergisi'ni yenerek üçüncü oldu. Burada iki takımıyla ilk dörde giren İhlas Holding'in başarısından keyif aldığımı söylemeliyim. Ama çatır çatır bir maç olan Kanal D - Türkiye Gazetesi mücadelesini anlatmaktan zevk aldığımı da eklemeliyim. Hayatımda ilk defa halı saha maçı anlattım ve Portekiz'deki bir çok maçtan daha iyi buldum. Üstelik finalistler olan Kanal D ve Türkiye Gazetesi benim iki işyerim. Biri yazdığım, biri anlattığım yer. Pek kolay olmadı yani tarafsızlık!.. Bunda riya yok... Erdoğan Arıkan'ı ne kadar beğendiğimi bu köşede spor stüdyosunun son haftalarında sizlere yazmıştık. Bir artısı daha ortaya çıktı Portekiz'de. En çok hata yapılan iki isim üzerinde hiç hata yapmadan doğruyu kullanıyor bu arkadaş. Bunlar spor spikerlerinin en çok hata yaptığı iki Fransız. Marcel Desailly ve Didier Deschamps. Bunu bütün meslektaşlarım Marsel Dezalyi veya Dezali diye söylüyor. Diğerini ise Didie Döşamp benzeri söylediler yıllardır. Erdoğan'ı kutluyorum çünkü doğrusunu söylüyor. Marsel Dözayi ve Didye Deşan.. Tamam onlar Cemil'e Semil ya da Hakan'ı iki "K" ile söylüyorlar, ama ben titizlikten yanayım ve Erdoğan'ı kutluyorum. Riya tabirleri.. Portekiz'deki Avrupa Şampiyonası'nda özellikle yıldızı bol takımlar vıcık vıcık riya içinde. Aslında Riya Bey, şunu bilmeli ki; birşey çok pahalı olunca iyi demek değildir. Başarı çok pahalı da gizli değildir. Çok pahalı bir takım evlilik gibidir. Sadece çok pahalı olur. Ama iyi evlilik olmaz. Mesela evsahibi Portekiz takımı bana Paris için söylenmiş biz sözü hatırlattı. "Eğer Paris, doğal bir felaketin eşiğindeyse Paris Belediye Başkanı bunun sadece Paris'in turizm gelirine vereceği zararı düşünür." Yani Riya Bey, para gücü satın alır, ama kontrol edemez. Çok yıldızlı bir mücadele olan Fransa - İngiltere maçında futbolun zekâsını da, riyasını da bulamadım. Sadece riya vardı ortalıkta. Bu bir kez daha karnı aç olanların kazandığı bir kupa haline dönüşüyor. Yani dünya futbolunda W.F.Lender adlı şahsın söylediği gerçekleşiyor. "Esas adaletsizlik, geciken adalettir." Biz bunu Kore'de, Japonya'da gerçekleştirdik. Şimdi Yunanistan, İsviçre bunu beceriyor. Letonya zaten becermişti. Dolayısıyla dünya piyasasında parayı toplayanlar, Portekiz'e karnı aç gelenlere mâhkûm oynamak zorunda kalıyor. Yunanistan'ın tanınmamış adamları, İsviçre'nin sıradan çocukları destan yazabiliyor. Hatta İsviçre'nin 10 kişiyle rakibini parçalaması ve oyundan düşürmesi bana bir başka haz veriyor. TERS KÖŞE Riya Bey'ler ile fikir alışverişinde bulunmak iki gözlüklünün öpüşmesi ya da çatalla çorba içmek gibidir. Onların bilgileri yoktur ama fikirleri çoktur. Riya'dan rüyaya Bu David Beckham gerçek bir riyakâr. Karşısındaki Zinedine Zidane ise ancak rüyaları süsleyebilir. Fransa - İngiltere maçında bir kez daha şaklabanla yürekli adamın farkını açıkça gördük. Riya trendinin dünyaya sunduğu Beckham saç traşı, image maker, Victoria filan derken dünya piyasasına topçu diye yutturulmaya çalışılan bir popçu gibi sunuldu. Fransa karşısında oyuna ağırlığını koyamayan, sıradan bir futbol oynayan ve bana göre tepeden tırnağa bir "Riya Bey" olan David Beckham Portekiz'in soytarısı durumuna düşmüştür. Özel hayatı hakkında kimsenin birşey bilmediği Zidane, ya da orijinal adıyla Zeynettin Zeydan rüyaları süsleyen bir maç oynamıştır. Tamamen gerçekçi davranmıştır. "Rüyaların yıldızı, riyaların yıldızını" duvardan duvara vurmuştur. Yürekten oynayanlar, sokak kavgacılarını yerle bir etmiştir. S-ÖZ Sıkıntı insanı şayet mahvetmezse, kesinlikle kuvvetlendirir. İşte o zaman da sıkıntı, sıkıntıyı vereni mahveder. (Asker kaçağı Hür ve Bilmem ne Mason) Kendime özel S-ÖZ Aşkın gözü kördür derler; yalan.. Seven sevdiğinde diğer insanların gördüğünün iki mislini görürmüş. (Ümit Aktan) ANLAYANA EY RİYA BEY, SENİN BİLDİĞİN SİLAH BENDE SADECE KALEM. BEN DİLİMLE DÜĞÜMLERİM SEN DİŞİNLE ÇÖZEMEZSİN. SANA "BEY" DEDİĞİME BAKMA İNANIP SAKIN ALDANMA "BEY"İN BALIĞI "KALKAN"DIR. SÖZ KONUSU KİŞİ EĞER BİR HATUNSA KAZANAN SOFRADAN SON KALKANDIR. BİR YERİNE YALANDAN İKİ KESİK, 4 DİKİŞ ATARSIN BAHANEYLE ASKERDEN KAÇARSIN. ÖYLE SANIYORUM Kİ RİYA BEY, SEN GÖLGENDEN BİLE KORKARSIN. KAYBEDİNCE ÇOLUK ÇOCUK YAKARAK ÇEKİLEN DÜŞMANSIN. GALİBA ŞİMDİ PİŞMANSIN.