Ruh çağırmak lâzım!

A -
A +

Sevgili Fatih Terim biliyorum futbolcuna lâf söyletmezsin ama gece kuşları dışındakilerden bazıları da ruhlarını kaybetmiş. Deparı olmayan, kazanma hırsı kalmamış en az 4-5 tane oyuncuyla oynamak zorunda kalıyorsun. Bari bırak gece de gezsinler. Şimdi ilk yarıyı değerlendirelim... Maç öncesinde herşey G.Saray'ın lehineydi. Takımın kıpırdadığını gören seyirci "kıpır kıpır" olup maça koşmuştu. "Kadro dışı kankalar" bile soyunma odasında motivasyona destek kampanyasına katılmışlardı. Geçen haftanın "iyisi" Bursaspor ile, geçen haftanın "çok iyisi" G.Saray 3 puana saf tutmuşlardı. Ama maç başladığı andan itibaren kötü bir G.Saray ile mükemmel bir Bursaspor izledik. İki sezondur "kızgın maşayı tersinden tutmuş" gibi ligin dibinde dolaşan Bursaspor, Ümit Kayıhan'ın elinde mükemmel bir takım olmaya doğru yol alıyor. G.Saray'a ortada pres yaparak, çakılı alan savunmasını doğru uygulayarak ve kontra yememek için kaleciye bile pres yaparak kafaca iyi hazırlanmışlardı. G.Saray ise inanılmaz top kayıpları dışında hiç de kendi karakterine yakışmayan "geriden uzun" toplar kullanarak hücum etmek zorunda bırakılmıştı. Ayrıca birisinin Cihan'ı kenara çekip "Ona tanınan şansın" farkına varması gerektiğini söylemesi şart. G.Saray'da skoru değiştirecek futbolcu sayısı sınırlı olduğu için orta alanda sayısal azlık tam bir bela olmaya başladı. Bu bölge Grozdic ve oldum olası hayran olduğum Yakup'la çok doğru kullanıldı. Fatih Terim'in bütün bunların farkında olduğunu biliyorum, ama devre arasında ortada bir fazlalaşıp, Necati'yi kullanma zamanının geldiğini düşündüm hep. Devre arasında aynı şeyi düşündüğümüz belliydi, ama bir kaç futbolcunun istekli oyunu ve maça "aktivite" getirme duygusu bütün takıma yetmedi. G.Saray golü hiç denemeyip bu kadar pozisyon vermek gibi bir ilke daha imza attı. Son 15 dakikaya 7'ye 2 eksi korner durumuyla giren G.Saray'ın hali içler acısı. Bursaspor hakettiğini alamadı, ama geçen hafta Bursa'da yapılanları Bursaspor'a iade etmek için gösterilen çaba Mutlu Çelik ile özellikle son yarım saatte tam yerini buldu. Bundan sonra yapılacak tek şey güzel bir gece kulübünde Ultraaslanlar'ı toplayıp ortaya bir masa kurmak ve hep beraber ruh çağırmak!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.