Rüzgâr özür dilese bile, dal kırılmış bir kere...

A -
A +
Bugün Murathan Mungan'ın bir şiirine döşenmiş muazzam bir bestenin kulaklarını çınlatacağım. Yeni Türkü'yü anacağım. Bir aşk mektubunun hasrete yol döşemiş, ucunu yakmış yar mektubun Ali Sami Yen Stadı'nda son pazar gecesi. Tavır almış sevdiğine. Kırmış birazcık kalemini. Haykırmış hoyratça sitemini çizmeden yukarı aşarak, kabından taşarak... Galatasaray taraftarı elden bir mektup verdi Ali Sami Yen'de geçen pazar gecesi sevdiğine. Ayrılık yoktu içinde ama hasretin eskittiği prangalara dokunup geçti sevdiği gözünün önünde "bi şeyler" becermeye çalışırken. Oyuncu seçti ve aşağıladı açıkça... Arada kontrolü kaybedip "en has öz evladını da" payladı... Hani, insan evladını döver de komşunun oğlunun anlamasını ister hatasını. Onu dövemez de öz oğlunu pataklar bir güzel... Öyle yaptı Arda'ya... Mektubun bazı yerleri görgüsüzce, geneli doğru, çoğunluğunda ise acımasızlık doluydu... "Koş, savaş, yenilsen de umurumda değil, yeter ki istediğini ve denediğini bana göster" diyordu her satırın arasında... "En azından sana paranı vermek için evinin nafakasından kesip, sen yenildiğinde evdeki çocuğa ve kadına hayatı haram eden ben kadar üzüleceksin maçtan sonra" dedi... Ben öyle anladım... "Ben kahrolurken sen şampanyalar patlatamazsın" dedi yüzüne karşı birinin. Hatası ona kızarken öz çocuğunu da onun yanına koymasıydı... Orası iyi yazılmamıştı mektubun... Dalı kıran orasıydı... Olmasa mektubun... Mektupların olmasaaa... "Seni bağışlamam tekmeye kafan uzanmıyorsa..." dedi mektubun ilerleyen dakikalarında. Sonra da durup dururken haykırdı kendi felsefesini. Onların haykırışından ben şunu anladım: "Bana ne senin ülkendeki veya geldiğin yerdeki profesyonellik anlayışından... Bana ne maç biter iş biter tavrından... Burası Türkiye... Ben, benim normlarıma göre bir takım için ay sonunda bile olsa son paramı verir maça giderim..." Satır aralarında ayrıca; "Seni çok beğeniyorum... Seni çok seviyorum. Karşılıksız da olsa sana aşığım... Fenerbahçe'yi yenemesen de, şampiyon olamasan da seni çok seviyorum..." deniyordu. Islık ve yuh sesleri başka yerlere uzansa da mektup çok açık bir sitem mektubuydu ama asla veda mektubu değildi... Jo ne anladı bilemem ama Arda'ya biraz ayıp oldu. Medyanın kurbanı oldu. Sevgilisine sinema kapatan çocuk, sanki sevgilisine meyhane kapatmış gibi gösterildi ve mektubu yazanlar tahrikçilere kapılarak o satırlarda yanlış yaptı... Sevgi affeder mi bilemem... Ama bildiğim, aşkın içinde pişmanlığın asla olmadığıdır... Yıkılan hayallere veriyorum hoyratlığını... Mektup çok açık bir notla bitiyordu: "Ellerimde çiçekler... Kapında sırılsıklam... Görürsen sakın şaşırmaaaa..." POST-İT Şu andan itibaren Arda'nın futboldan kalan zamanının büyük bir bölümünü "dil" öğrenmeye ayırması gerekmektedir. Gideceği kesin, ama gittiği yerde tercüman kullanması onu hemen "ikinci sınıf" yıldız durumuna düşürecektir. Arda kardeşim... N'oolurrr. Dil öğren... Hemen... S-ÖZ "Bir tren bu hemzemin geçitten 14 saniyede geçer. Aracınız ister yol üstünde bulunsun, ya da bulunmasın. Her halükarda 14 saniyede geçer. Ona göre..." Londra'da bir hemzemin geçit levhası Messi nedir?.. Ne değildir?.. Messi, kendisine "emniyet şeridini kullanma" hakkı verilmiş tek sivil sürücüdür. Orayı kullanıp bir türlü yakalanamayan bir trafik canavarıdır sağ kulvardan kaleye doğru... Bazen ambulanstır geçiş üstünlüğü olan, bir itfaiye aracıdır babasını dinlemeden olay mahalline intikal eden... Bütün Ferrarileri "tüplü taksi" durumuna düşüren bir araçtır... Messi, XAVI olmaz ise, sıradan bir genç delikanlıdır... Çözdükçe dolaşıyor... Bugün eski şarkılara taktım ya, alın size bir tane de Hümeyra şarkısı... "Bir kördüğüm ki içim, ben bir hiçim, çözdükçe dolaşıyor..." Ahan da işte ligin zirvesi... Daha geçen hafta "kahinlerin nasıl da her hafta madara olduğunu" yazdım... Geçen hafta Beşiktaş'ı yukarıya abone edenler, pazar sabahı devreden çıkarmışlardı. Galatasaray'ı ise Sivas'ta gömmüşlerdi bir hafta öncesinde... Şimdi bakıyorum Bursaspor kaybedince Beşiktaş ve Galatasaray'ı yine dahil ettiler kördüğümün içine... Sonunda biri "sadece ben bildim" diye bir bölüm çıkaracak bunca hafta yazdığı ve madara olmaktan bıkmadığı aday sıralamalarından... Şişip kalan tahminlerini ise unutuverecek... Bu hafta sonundaki derbiye kimin verildiğini bilmeden hakem kardeşime şimdiden geçmiş olsun diyor ve taziyelerimi peşin peşin ve önceden sunuyorum...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.