"Saldım çayıra" sistemi de çöktü!..

A -
A +

Topu rakibe vermemek, topu rakipten hemen almak, çıkarken top kaybetmemek ve hamle ile değil gerileyerek yani alanı da adam kadar önemseyerek maç kazanılır. Bütün bunları yitirmiş bir G.Saray'ın toparlanması şimdilik pek mümkün görünmüyor. Aslında şimdilik "vah garibim" durumuna düşmüşler... Düşünün ki; düşme hattına yakın bir takım, iç sahadaki Konya maçının kaybını gelip İstanbul'da Ali Sami Yen deplasmanında telafi edebiliyor. Bu bir ayıptır... Hatta skandaldır... Maç başlarken, bir yanda bu tür maçları özel olarak seçip hazırlanan ve hocasıyla kariyeri puandan önce düşünen bir takım. Ve o takım konuk... Öte yanda ligin neresine oynayacağına karar vermek için bu maçı seçmiş olan diğer takım... O da evsahibi... Ama "saldım çayıra" baskısıyla ve yukarı kalkan her top da kontra yiyerek ve bunların hepsinde de perişan durumlara düşerek aczini maskaralığa çevirmiş olan G.Saray'ın zaten hiçbir şansı yoktu. Manisaspor'un ise "bekleyen" futbolu her topu kaptığında dişleri ve tırnakları dışarda olarak saldırılar şeklindeydi. Sadece bunun karşılığını aldılar. Bütün bu atılanları zaten ilk gol özetliyor. O golde kaptırılan top da var. Hamle yapıp çalım yiyen savunmacı da var. Ve çok basit bir şey olan gol için 7.32 X 2.44 olan yere doğru vurmak gerçeği de var. Makukula döndü vurdu, o kadar... Şut özürlü, birbirlerine saygı ve sevgide problemi olan oyuncular topluluğu aslına aynı problemleri medyanın önünde açık açık yaşayan yönetimlerinin kurbanı olmuştur. Ve "bence düşmezler!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.