Gerets sözleşmeyi koparıp bir yılını ve kendini garanti altına aldı ama takımdaki havayı ve oyun planını 24 saatte oluşturamadı. Hafta sonuna nasıl yansır bilmiyorum ama, G.Saray bütün maçlarına sadece tek planla çıkıyor. Erciyes kapanacak belli. Kadrosunda da eksikler var. "Hani direnirsem bir tane kıstırırım belki" şeklinde bir şablondan başka bir seçeneği yoktu Bülent Korkmaz'ın. Ancak G.Saray bu tür takımlara karşı hiç bir B planı sergileyemiyor. Yine bir karmaşa, yine bir kaos ve Tolga'nın titreyen dizleri. Çocuk hata yapmasın diye İnamoto'yu onun başına diken Tomas, savunmada iki kişilik oynuyor ama takım sahada bir kişi eksik!. Hasan Şaş'la biraz hareketlenen G.Saray beni yine tatmin etmiyor. Hiç bir şekilde "duran top" kullanamayan bu takım, yine bir duran topun kralından yani penaltıdan yararlanamıyor. Bu sezon atamadığı penaltıları atmış olsa, sadece Ankaraspor'dan alacağı puan ve Erciyes'ten rahat alacağı tur onların çok işini hallederdi. Ancak bu takım maç provası sayılabilecek çift kalede, hocası içeride sözleşme imzaladığı için yine sıkıntılara gark oluyor. Hafta sonunu düşünmeden böyle bir maçı bile uzatmalara kadar götürüyor. Sebep: "Duran top fobisi..." Bırakın bir kere de şu topun başına İnamoto veya İliç gelsin, bir görelim. Yeni sözleşmesiyle Gerets bunları sağlayabilir mi, onu da bilemiyorum. Ama bilinen bir şey var ki, gerideki bir grup futbolcunun ilerideki bir grup futbolcuya "sallama" toplar atarak maç kazanmayı beklemek, salmaktır çayıra koskoca takımı. Mondragon hariç herkesin şut denediği bir takımın çerçeveyi bulabildiği çok ender pozisyonlarda, üstelik evindeki 120 dakikada rakip kalecilerin hepsi yıldızlaşır. Başta Orkun olmak üzere, Bülent Korkmaz'ı tebrik etmemiz gerekir. Gerets'in sözleşmesini de gözden geçirmek gerekir.