Şapkadan kuş çıktı

G.Saray, Ali Sami Yen'e kavuşurken şartları biraz zorlayıp Baliç'e de kavuşmaya çalışan bir takım olmanın sıkıntısıyla başladı. İyi kapanan rakibine karşı oyuncu eksilterek gelemediği için çözüm üretmekte zorlandı. Konyaspor da Sakıp hocanın olağanüstü tecrübesiyle ve kaliteli oyuncularının bolluğuyla sanal maçı "G.Saray'ın sıkıntıya düşmesi" üzerine kurmuştu. Evdeki hesap hiçbir çarşıya uymadı. Song ve Petre'nin uyumu nedeniyle iki defansa kadar düşebilen G.Saray gole kadar tek pozisyon bulabildi. Ancak golü de bir gol pozisyonundan bulamadı!.. Hakan'ın şipşak öne geçirdiği G.Saray, Sakıp hocanın evde yaptığı hesabı bozuyor gibi göründü. Ama "gibi göründü..." Özellikle Altan'ın çok hareketli ve rakibi ikişer ikişer eksilten oyunu, ardından da boş alana attığı depar ve mükemmel gol vuruşu, tekrar hesabı çarşıya uydurdu. G.Saray'ın ilk 45 dakikada dörtlünün önünde oynayan çift ön libero Ergün ve Conceiçao ile Altan'a çözüm üretememesi bana göre bir teknik adam hatasıdır. Çünkü sadece Altan'la geleceği belli olan bir takımdan gol yemek ileride ne yapacağı belli olmayan takımlardan çok gol yemek anlamına gelir. İkinci yarıya beraberlik golünü kovalayarak başlayan Konyaspor, G.Saray'ın artık kronikleşen top kayıpları nedeniyle amacına çok yaklaştı. Ancak Hakan Şükür'ün mükemmel takibi ve "şapkadan kuş çıkartan" üçüncü golü, skoru ve seyirciyi rahatlatırken, Konyaspor'u da oyundan soğutuverdi. İlk yarıda eleştirdiğimiz Gheorghe Hagi ikinci yarıda doğru zamanda, doğru değişiklikler yaparak teknik adamlıktaki katsayısını yükseltti. Üstelik sahanın içinde yer değişiklikleri doğru olarak yapılınca G.Saray zorlanabileceği bir maçı kolay kazanmış oldu. Ancak bu oyunla, bu Konya'yı Konya'da yenmesinin mümkün olmadığını belirtelim. Yine de G.Saray ileriki haftalarda "Bu G.Saray olmayacağını" gösterdi diyebilirim.