Sezonun adaleti

Bütün takımların birbirlerinden haber bekleyerek oynanan bir futbol gecesinden "oyunun adaletine" değil ama "sezonun adaletine" denk düşecek sonuçlar "ilintili maçlar" gecesine dönüştük. Beşiktaş beklendiği gibi olumlu ve etkili kontra atak, Galatasaray ise beklenmediği kadar iyi pas yaparak oynadı maçın yarısını. Şampiyon adayı Galatasaray'ın "nasılsa" yapacağı hataları sabırla bekliyordu. Ama sahanın en iştahlı adamı Arda'nın Kewell'a hazırladığı bir pozisyon vardı ki, Avustralyalının sol ayağının "arıza" yapacağı tuttu. Sonra da Baros'un ayarlayamadığı "topun şiddetine" yenik düştü Sabri. Galatasaray daha iyiydi.. Sanki şampiyonluğu beklenen bir takım gibi oynadı. Ancak Topal'ın "kaza" yapacağı tuttu ve Beşiktaş özlediği gole kavuştuğunda yarıştığı rakibi Sivasspor da yenikti. Maçın değil ama sezonun adaleti böyle olmasını gerektiriyordu zaten. İkinci yarıyı Baros'un atamadığının daha zorunu gol yapan Kewell'la açtık. Ardından yine "arıza" veren Topal'ın kaptırdığı topu Yusuf top toplayan çocukları da geçerek gol yaptı. Beşiktaş kendi göbeğini kendisi kesen bir bebek gibi masum oyununu, rakibinin kaçırdığı inanılmaz pozisyonların hiç birini bile kaçırmadan süslüyordu. Tek kirlilik oyunda nasıl kalabildiğini ancak hakemin aşırı toleransına bağlayacağımız Ernst'ten geldi. Geneli kaliteli ve tarihlerine yakışan bir maçın içinden Beşiktaş'ın son haftaya kadar uzattığı bir şampiyonluk hayaliyle ayrıldık. Ligdeki ilk derbisini nihayet kazanarak bir apolet daha takan Beşiktaş'ı kutluyorum.