Şimdi 'çıldırın' zamanı

Bu Rijkaard, bu takımı "işi bilen" bir takım haline getirdi. Bir kere topu rakibe çok kolay vermiyorlar, koca koca adamlar burun kıvırmadan kenarda bekliyorlar. Hollanda'lı Arda'yı patlattı, Ayhan'ı hortlattı ve Sarp'ı da parlattı... Belki hâlâ daha Sabri 1'e 1 kaldığı zamanlarda yerleşim ve zamanlama hataları yapıyor, savunmanın göbeği kademe yanlışları yapıyor ve pas kaybı yaşanıyor ama takım "ne yapacağını ezberlemiş gibi" götürüyor işi. Gaziantep'e gidip 37 derece sıcakta yediğinden bir fazlasını atmak her babayiğidin harcı değildir. Üç golü deplasmanda bulabilen bir takım çok yakında 2 gol yememeyi de çözecektir. Üstelik eğleniyorlar. Belli ki oynadıkları oyundan zevk alıyorlar. Pazar günü maça gitmiş bir grup arkadaş gibiler. Dünkü oyuna bakınca son günlerin moda sorusunu ben de kendime sormadan edemiyorum. "Elano nereye girecek ve kimi keserek oynayacak?.." Penaltı tartışılır.. Biraz ucuz.. Bünyamin Gezer maçın sonlarını biraz renklendirmek istemiş olabilir ama Sabri'nin de hamle hatası olduğunu kabul edelim. Ancak hamle yapan Sabri ve altına giren Murat Ceylan gibi geldi bana. "Akşam bakarız" diye ayrılanlardanım maçtan. Şunu da göz ardı etmeyelim; dün gecenin üç puanı, öyle kolay kolay kendi sahasında üç puan vermeyecek bir takımdan alındı. Ligin en zor deplasmanlarından birinden ışıltılar saçarak ayrılan bu takımı kutlamamız gerekir. Pas trafiği daha da oturdukça belli ki iki sezon öncesinin "çıldırın" melodisi, bu sezon bolca çalınacak. Çünkü Galatasaray'da son yıllarda hiçbir zaman; kenarda oturanlar bu kadar hazır olmamışlardı ve oyuna girdiklerinde bu kadar oyuna eklemek kaygısı duymamışlardı.