Sinyor Hamza!..

İtalyancan yok hocam, biliyorum. Benimki çat pat... Oyuncularının da yokmuş ki, ilk defa üstelik bir buçuk yıldır iletişim kurmuş olarak oynamaya başladılar birbirleriyle.

O nedenle Mancini ve Prandelli'yi iki dost ama seni "Sinyor" ilan ettim dün gece...

O neydi yahu...

Rakip kaleciye bile pres yaparak 30 dakika olmadan maçın fişini çeken bir takım nasıl oldu da birdenbire ortaya çıktı?

Ne ettin de böyle oldu?..

Doğru dizilip, iki tane de sırtlarına vurulunca takım infilak etti adeta...

Üstelik kenardaki adama saygıyı yitirmeden, takım olarak düşünüp birbirlerinin hatalarını kapamaya çalışarak seyircili bir takımın formda duruşunu yerle bir ettiler.

Benim açımdan gerçek "test maçı" bu maçtı. Teknik direktör değişikliğinin verdiği gazla mı bir şeyler değişmişti ve Arsenal 4 atarken bile oyunu sevimli bulmuştu taraftar; yoksa, takım hakikaten bir evrim mi geçiriyordu...

Cevabı erken verdin hocam...

Oyunu 45-50 metrede oynattın, Burak'ı sakladın, Umut'u preste kullandın, Selçuk ve Sneijder'e özgürlük verdin, ve üstelik "yeni transferin" Emre Çolak'la her deliği tıkadın. 

Hele bir de 3-0 öndeyken top kaybı yapan Sabri'ye bir çıkışman vardı ki, işte o an takımın başında Helenio Herrera mı var, yoksa Capello mu geldi; anlayamadım.

Dün gece sen iyi oynamanın ötesinde çok iyi bir takımı diz çöktürerek ve kaderine razı ederek yendin...

Sabri bacak arası atıp asistler yapıyorsa, Selçuk maestro gibi orkestrayı yönetiyorsa, Burak ikişer ikişer atmaya başladıysa, Hamit gol atıyorsa ve bütün bunlar çarşamba oynadıktan sonra olabiliyorsa...

Özlemişiz seni...

O zaman hep birlikte:

"Benvenuti Hamza..."

Tartışılmaz biçimde Hamza Hamzaoğlu