"G.Saray; Sneijder’in arkadaşlarına parti vermek için evine davet ettiği bir rahatlık içinde farka koştu"
Tam da ilk yarının final fotoğrafının çekileceği haftada önlerindekilerden birinin daha kaybı durumunda kendini yarışın tam ortasına atma maçıydı bu..
Ama Galatasaray’da öyle bir hava yoktu. Ön tarafı baskı yapmayan bir takım ilk kornerini 26. dakikada kullandı.. Skoru önde tutmalarının tek sebebi birkaç oyuncunun marifetli hareketleriydi..
Yedikleri golün ise Sabri’nin kanadından geldiğine bakmayın siz, ilerde Carole’un kaybettiği bir topun dönüşüydü o..
Tabela sizi yanıltmasın ilk yarıda çünkü öndeki Galatasaray, önde olmayı hak eden birkaç oyuncusu sayesinde öndeydi..
De Jong, Sneijder, Eren ve biraz da Bruma ön tarafta aktivite arayışındaki isimlerdi. Gerisi ‘yalancı pres’ yaparak tribünleri kandırıyordu..
İkinci yarının tüm yanlışlarından arınmış takımı olan Galatasaray; Sneijder’in arkadaşlarına parti vermek için evine davet ettiği bir rahatlık içinde farka koştu. Sneijder attı, attırdı ve durmadı. İkinci yarının kaptanı dümene geçip maçın da adamı oldu..
Özetle..
Galatasaray; ‘çizgili pijamayla bir ağaç altında pikniğe giden bir aile’ kıvamında başladığı maçı ve tabii ki yılı ‘evinin salonunda smokin ve papyonla piyano dinleyen salon erkeği’ kıvamında bitirdi..
Maçın adamı: Sneijder. Sneijder dümendeydi dün gece; attı, attırdı, durmadı...