Suni teneffüs!

A -
A +

Galatasaray'ın içinde bulunduğu kaos ortamından oyuncuları uzat tutup böyle zorlu bir deplasmana hazırlamak pek kolay bir iş değildi. Son 48 saatte gelişen tatsız olaylar ve gerginlik, üstüne yorgan gibi almıştı Pino-Baros-Kewell-Neill sıkıntısını. Eğer guruptan çıkmak için 3 puan dışında hiçbir alternatif kalmamış olsaydı dün gecenin kadro dizilişi ligin ardına kupayı da gömerdi. Arda belli ki henüz hazır değil... Yeteri kadar kuvvetlenemediği için şutunu da esirgiyor, çabuk top atma meziyetini de. Ama hafiften "geliyorum" da diyor... Serdar Kurtuluş tarafını daha fazla törpüleyerek gelen Antalyaspor gole daha yakın göründü. Rakip kaleye daha sağlıklı şutlar atacağını ikinci yarının müjdesi olarak gösteren Sabri ise sahadaki en cevval, en hareketli ve en araştırmacı oyuncu durumundaydı özellikle ilk yarıda. Ancak yerini boşalttıkça Serdar'a binen yük arttığı gibi, Ayhan da çok yalnız kaldı. Antalyaspor'un ilk yarıda bıraktığı yere gelebilmesi için biraz daha zaman gerektiğini de söylemeliyim. Rakipleri tarafından fazlasıyla ezberlenmiş bir standardı kovalıyorlar. İkinci yarıda aynı standardı daha çabuk oynamayı denedi Antalyaspor ve beraberliği kabullenmeyen bir oyuna döndü. Galatasaray ise beraberliğe çoktan razı olmuş gibiydi. Hele 10 kişi kalınca başka seçenekleri de kalmamıştı. Son dakikalar "suni teneffüs" gibi oynandı bu nedenle. Oyundan düşenler oyundan kalabilenlerin iki katına ulaştığında imdat düdüğü geldi ve kupa meselesi şimdilik hallolmuş oldu. Son dakikalarda beni üzen "Oynamayalım, al bir puanı" deseler ilk uçağa koşacak gibi görüntü vermeleriydi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.