Tabela yalan söylüyor

Böyle bir maçı bile 20, bilemedin 30 dakika iyi ve doğru ve baskılı oynayarak kazanamazsınız.. Çünkü geriye iyi oynamadığınız hatta rakibinizin daha iyi oynadığı en az 60, hatta 65 dakika bırakmışsınız demektir.

Yılmaz Vural'dan 'cingöz' hamleler veren bir oyun bekliyordum ve beklediğim gibi de oldu.. 

Maçın en az bir saati 'Ali Cengiz Vural' hocanın planladığı şekilde oynandı. Ama işte o kalite ve 'sanatkar oyuncular' farkı çıktı ortaya ve maç ev sahibinin hanesine yazıldı. 

Topu ayağında tutan ve sürekli pas alternatifi oluşturarak oynayan bir rakibe karşı baskı dönüşleri hep sorun olur. 

Futbolun ABC'si böyle söylüyor..

Bu gerçek hep yaşandı..

Ne kadar ilginçtir ki; fişi çeken golü atan

Sneijder uzatma anında baskıya gelen Karabükspor'un dönüşünde buldu..

Ava giderken avlayacağı bir çok pozisyonun ardından ava giderken avlanan taraf oldu Kardemir Karabükspor..

Özellikle ilk yarıda; 1-0 yazar tabela en azından bana yalan söylüyordu.

İkinci yarının başındaki 20 dakika ise değme takımın dayanabileceği bir tempo değildi..

Bu arada takım 'hızlansın' diye oynatılan Bruma nedeniyle uzun süre 'el freni' çekilmeş olan bir takımın sürekli gaza basıp patinaj yapmasını izledik..

Gol yağmuru şeklinde gecen haftaya en büyük katkıyı ise Galatasaray'ın usta kramponları ve Karabükspor'un 'açık-mert-korkusuz' oyunu sebep olmuştur..

Özetle; tabela sadece 20 dakika mükemmel oynayan bir takımın iki farklı galibiyetini söylüyor ama asla 60 dakika çok iyi mücadele eden bir konuk takımın oyununu yansıtmıyor..

Haaa..

Şunu da vurgulayalım..

Mehmet Batdal ve Furkan gibi iki kiralık

oyuncusundan gol yiyen bir takımın önüne de Veysel Sarı'yı getirip koymayın bir daha..