Taht oyunları

A -
A +

Neresinden başlasam?.. 10 kişi kalan G.Saray'ın, maçın ilk yarım saatinden bile daha doğru ve daha oynadığını mı?.. İkinci yarının başında ilginç bir baskı ve pres koyan Beşiktaş'ın agresif oyunla skora ortak olmasını mı?.. Melo'nun tükürmediğini mi, ya da yarın federasyonun hangi saatte basılması gerektiğini mi?... Oysa G.Saray, önde savunma yapan iki hücumcu tercih ederek oyuna başlamış ve çok erken golü de bulmuştu. Beşiktaş'ın başlangıç 11'ine yorum getiremem; çünkü Samet Aybaba elindeki sağlamlardan bir 11 dizmişti sahaya ve 3-4 oyuncu asil yerinde oynamıyordu. Beşiktaş da önde 3'lüyle basmayı tercih etmişti ama G.Saray'ın golü neredeyse ısınırken geldi. Bu da oyunun akordunu bozdu. Üstüne gelen ve tam saha oynamaya kalkan her rakibine karşı üstünlük kuran G.Saray'ın sistemi ilk yarıda tıkır tıkır işledi. Daha oturmuş bir şablona sahip olan G.Saray, daha savruk oynayan rakibine karşı skoru tutabildiği gibi devre biterken 2-0'ın rahatlığına da taşıdı kendini. Riera'nın attığı golü tekrar izlediğinizde kafa vurma ihtimali olan bir oyuncunun ne kadar hatalı ve halı sahada bile olmayacak ilkellikte önlenmeye çalışıldığını farkedeceksiniz. İkinci yarı şipşak golü bulan bu defa Beşiktaş oldu ve tabii ki maça ortak oldu. 60. dakikadan sonrası ise kıyamet.. Bu konu futbol yorumlarının dışında bir değerlendirme gerektirir. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Melo'nun durumu bundan sonra ancak şöyle değerlendirebilir: "Yaşandı bitti saygısızca"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.