Bir ‘maçı idare etmek’ vardır; bir de ‘durumu idare etmek.’ Pazar gecesi yaşanan vahşetin ise hiçbir mazereti olamayacağı gibi, asla savsaklanamayacak bir durumu vardır ve bunun da provokasyonla ilgisi yoktur...
Pazar akşamı maç bitmek üzereydi... Fernandao ceza alanı içinde top toplayan bir çocuğa çalımı basmak üzereydi ki; çocuk kademeye girip geri çekilerek savundu kalesini...
O anda sahanın içinde üç sivil vardı ve kaleci Onur Recep Kıvrak pozisyon almaya çalışıyordu...
Tam o anda bir cengaver; Camoka gibi uçtu havada ve Volkan Bayarslan’ı hazırlıksız yakaladı...
Müthiş bir kontrataktı...
Tam o anda bir güvenlik görevlisi kıyafeti giymiş olarak düşmanı yanıltan Zagor Teen Ay, yaptı plonjonu Camoka’nın üzerine...
Künde Ahmet Ayık’ın Dünya Şampiyonu olduğu kündenin aynısıydı...
Birkaç saniye sonra arkadan saldırılan Pekos Bill ne görse beğenirsiniz?..
Barış gönüllüsü; adı Yıldırım, kendi ahmak ıslatan olan kişi en önde tüyüyor cepheden. Yaralıyı kaptığı gibi destek kuvvet oluşturan yardımcı kapıyor Yüzbaşı Amerika’yı ve Mister No’nun yanına doğru seyirtiyor. Oysa hakem çoktan cepheyi terk etmiş...
Duruma küsen Batman ise oracığa maskesini ve eldivenini bırakıp bir daha kahramanlığa tevessül etmeyeceğini deklare ediyor.
Sonunda Yeşil Dev Creek Fernandao kendi kendine şöyle söyleniyor:
“Hayatta en büyük idealim bir top toplayan çocuğu da geçerek gol atmaktı, olmadı, ne kısmetsiz adamım ben...”
Şimdi; çizgi filmlere kahraman atayan komite ve başlarındaki zevat düşünüp duruyor bu işin içinden nasıl çıkarız diye...
Hatalı atama
Hal ve gidiş gibi çevre kontrolünden de sınıfta kalan hakem için şunu rahatlıkla söyleyebilirim...
Özer Hurmacı’nın şutu, Hasan Ali Kaldırım’ın eliyle öpüştüğünde maç 4-0 olsaydı penaltıyı kesin çalardı Trabzonlunun gazını almak için...
Bir de darp edilmiş yardımcısını oracıkta bırakıp kaçmasını kabullenemiyorum...
İki yıl öncenin senaryosundaki oyuncunun yeniden aynı sahneye çıkarılmasını ise onu oraya atayanların boynuna havale ediyorum...
POST-İT
Pazar gecesi olanlar bana kötü bir gerilim filmi, ucuz bir aksiyon senaryosu ve en önemlisi çizgi film kazaları gibi geldi...
Hani Woody Woodpecker’e olur ya olanlar hep...
Öyle geldi bana...
S-ÖZ:
Kalp kırmaya tek bir söz yeter ama kırılan kalbi tamir etmeye ne özür ne de ömür yeter...
Ligin manzarası, birilerinin haftalar önce söylediğinin gerçekleştiğini ve ‘lig yangın yeri olur’ sözünün doğrulandığını gösteriyor...