'Terim gittiyse gerisi teferruattır...'

Avlandınız beyler...Kek gibi kaldınız ortada...Işığa kilitlenip kalan tavşanın ezilmesi gibi bir duruma düştünüz...Yıldırım Demirören sizin omurgasızlığınızı, bilgisizliğinizi fena halde kullandı ve darmadağın etti sizi...

Sanki 3 Temmuz'u da yaşatan sizlermişsiniz, sahaya defalarca girip olay çıkaran da sizlermişsiniz gibi bir uçuruma attı sizi. Oysa bunları defalarca yaşatanlar, ülkenin yüzüne kara çalanlar huzur içinde...

Son maçı ele alalım...

Şükrü Ergun çıkıp Ali Palabıyık üstünden Federasyon'a çakıyor. Oysa onu Arena'ya vermek için yürek isterdi Terim kenarda olsaydı. Çünkü işi bilmeyen 'yönetemeyiciler' şunu dile getiremediler -ki Ali Palabıyık geçen sezon 9 maç ceza aldırdığı Fatih Terim'in Arena'daki Mersin maçında 4. hakemdi ve Süleyman Abay'a hocayı attıran adamdı...

Bunu bile bilmeden kamera sevgisi nedeniyle düşünmeden konuşmak gibi bir kurumsallığa (!) kurban gitti yine Galatasaray...

Diyemediler ki; 'niye şimdi gösteriyorsun hatıra imzalarını, istediğimizde niye bunu dile getirmedin de bir ciddi imza varmış gibi davrandın?'

Diyemediniz ki 'kankaların Fenerbahçe ve Beşiktaş, sürekli didiştiklerin ise Trabzonspor ve Galatasaray. Niye?' 

GERÇEK ELEMAN MANCİNİCİK...

İtalya'da İnter'i şampiyon ettiğinde Juventus küme düşürülmüş, Milan ise eksi puanlarla başlamıştı. Bir sonraki sene çıkan Juventus eksi puanlarla başlamıştı.

Avrupa'da turu yok adamın...

İtalya dışında ise tıkı yok...

İngiltere arkasından teneke çalarak kovdu onu...

Terim'in birkaç misli edecek bir adam asla değildir ama 'her aradığınızda telefonu açacağım' maddesi kondu ise, onu bilemem...

Balotelli dövüyordu elinden zor aldılar idmanda...

Tevez maymun etti onu...

Yıldız sevmez ve asla geçinemez onlarla...

Terim'in gölgesi o statta hep duracak ve 'Mancinicik' bunun ezikliğini hep yaşayacak...

Öyle uyum sorunu, takımı tanımak, enkaz devraldım, bu oyuncularla bu kadar, biraz zaman gerek gibi safsatalara da karnım tok.

'Mancinicik'in hiç kaybetmeden hep kazanması gerekiyor ve maalesef ufukta da öyle bir ışık görünmüyor. 

ADNAN BEYLER... 

Bir kere şunu teslim etmeliyim ki; Adnan Polat'a haksızlık etmişiz...

O bunları asla yapmazdı...

Ayrıca...

Keşke Turgay Kıran'a oy atsaymışım. Onun kurumsallık anlayışı ve futbolu bilenlere emanet edebilme supleksi ve de komplekslerinden arınmış duruşu tam da  'yangın halinde kırınız' gibi bir ihtiyaçtır.

Bir daha aday olursa veya kimi işaret ederse oyum Adnan Öztürk'ündür...

Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak nerede durursa orada duracağım bundan böyle...

Benim gibi düşünen dönem gurubundan en az 800 kişi de böyle düşünüyor ona göre.

Ünal Aysal ve yönetimi Fatih Terim'e reva gördükleri 'personel müdürünü işten atma' refleksini çooook pahalı ödeyeceklerdir.

Çünkü onların egoları dördüncü yıldızdan da ağır basmıştır.

Ve...

Tarih Ünal Aysal'ı, Adnan Nas'ı, Şükrü Ergün'ü unutacak...

Ama...

Fatih Terim'i hep hatırlayacak...