Tescil!..

Ben dünya kupasının havasına girmek istedikçe, 'UEFA duyuruları ile transfer dedikoduları' arasına sıkışıp kalıyorum. Birincinin gidemediği bir kupaya sekizinciyi göndereceğiz ama bakıyoruz ki onun da adı geçiyor. Peki biz neyi tescil ettik affedersiniz.

Ligi başta bitirdi bizim 'tescilimize' göre ama gönderemiyoruz bir yere...    Kupada final oynadı bir diğeri ama 'kapıyı gösterdiler' bizim 'tescil' ettiğimiz finaliste... Arkadan gelen sıralamalara gitmeleri için 'tescil' ettik sıradakileri ama bizim 'tescil' ettiğimiz günün akşamı' ıı-ııııhh' deyiverdi UEFA...
Aradık bulduk 'tescil' sıralamamızdaki 8. takımı ama içimiz el vermiyor; ya adı geçtiği için onu da dışarı atarlarsa diye...
Utanmasa Türkiye Futbol Federasyonu 'Tavşanlı Linyitspor gitsin' diyecek ama ona da yüzü yok... Zaten kafalarını kuma gömdükçe; görülmüyoruz zannetmekten başka yaptıkları bir tek iş yok ve hâlâ orada oturabiliyorlar. Hangi yüzle bildirdiler Avrupa'ya katılacak takımları ve şimdi hangi yüzle yeni takım arayacaklar. Üstelik Kızılyıldız emsali gibi henüz başka takım alacaklarını da deklare etmediler. Yani 'ülke ceza aldı' da haberiniz yok mübarekler...
Onların 'tescil' ettiklerini Avrupa oyun patronu 'rezil' ediyor... Onların dediği gibi 'şike ve teşvik meselesini hallettik, o iş kapandı' değilmiş demek ki. Kapanmamış. Daha gerisi de var gibi.
Bari deyin ki UEFA'ya; "Siz şimdiden bir sene sonra katılacakları belirleyin, biz de kendi aramızda 'gazozuna ligimizi' oynar ve 'tescil' ederiz!"
Zaten Avrupa Birliği'ne almıyorlar, Dünya Kupası'nda yokuz, Eurovision'da yokuz, Avrupa'da kupalara gidecek 'sağlıklı tescil sahibi' takım bulamıyoruz...
Yahu bırakın 'giremediğimiz' yerleri, haziranın ortası oldu biz hâlâ yaz mevsimine bile giremiyoruz!..

Demek ki; bir yıl boyunca biz kendi aramızda boşuna tepinip durmuşuz. Şampiyon olmaya, final oynamaya, yok ilk 4'e girip Avrupa'ya gitmeye filan çalışmışız.
Bu amaçsız oyunun kararını da başkaları vermiş...
O zaman yazık değil mi dördüncü olabilmek için yendiği rakibinin küme düşmesine neden olana. Veya küme düşmüş Antalyaspor'un hakkı değil mi kupanın finalisti yolundan Avrupa'ya gitmek...

Kupanın ruhu
Asla istatistik değildir...
Tam tersine; içinde barındırdığı çok özel hikayelerdir.
Mesela, Türkiye liginden birçok oyuncu var Dünya Kupası'nda ama en çok sayıda oyuncu bulunduran hangi ülkedir?..
Kamerun ve Bosna Hersek kadrolarında tam 6'şar oyuncu var Türkiye liginden.
Perşembe gecesi saat 23.00'te başlama vuruşunu çok merak ediyorum; çünkü asla yürüyemez durumdaki bir felçli, ilk defa kullanılacak özel bir aparatla beyin sinyallerinden alacağı komutlar sayesinde ayağa kaldırılacak, adım attırılacak ve Dünya Kupası başlama vuruşunu yapacak.
Ne hikâyeler çıkacak daha...

S-ÖZ:    (MOLDE)
'Barış için bir yol yoktur. Barışın kendisi zaten bir yoldur...'

Sizin 'tescil' ettiğinizi Avrupa 'tescil' etmiyor, kendi oyunundan 'terhis' ediyor. Siz ise hâlâ daha şike ve teşvik meselesini 'tespit' bile edemiyorsunuz. 'Tensip' buyurup bi zahmet 'istifa' etseniz...