Bir takımın zirve yarışındaki rakibi G.Saray veya F.Bahçe ise sezonun akışı çok farklı olur. Geçen sezon G.Saray, Beşiktaş'ı takip ediyordu ve Beşiktaş'ın dışarıda Elazığ ve Adana maçlarının arasında G.Saray'a içeride bir Adana oynattılar ve ligi çevirdiler. Denizlispor'un iki takımla oynadığı maçları ve Altay'ın İstanbul deplasmanını saymıyorum bile. Bir buçuk sezondur uygulanan "Beşiktaş yenilebilir veya rakibi zorlayabilir ama soyunma odasında dayağı yer" prensibi galiba artık devre dışı kalıyor. Hep söylediğim gibi F.Bahçe'nin zirve takibi G.Saray'ınkine benzemez. Beşiktaşlı yazarlar devre arasında bile sürekli yüzde seksen oranında G.Saray'ı yazdılar. Ancak tehlikeyi sezen Lucescu F.Bahçe'yi bulandırmaya çalıştı. Ama dediğim gibi F.Bahçe, G.Saray'a benzemez ve hedefi uğruna topuyla tüfeğiyle "mücadele eder". Basın tribününü "çarşı" ortasına kuran Güreli'nin finansal dehası rakip G.Saray ise başarılı olur, rakip F.Bahçe ise başına iş açar. "Moral değerler" silinip süpürülmüş olur. Hep dikkat çekiyordum İnönü'de oynanacak F.Bahçe maçı "kanlı" olur diye. Çünkü F.Bahçe'nin hocası asla yapmayacağı birşeyi yapar ve ekibiyle çarşının ortasına tezgahı kurar. Eğer Allah korumazsa Beşiktaş maçında kimse korunamaz. Aylardır Zago, Giunti ve İbrahim'le "faul yapıp birde üstüne serbest vuruş kullanabilen" bir takımları vardı. Şimdi tam tersine bu adamlar kartları görmeye başladı. Geçmişte kendilerini zorlayanları soyunma odası koridorlarında dövmeye kalkanlar da onlardı. G.Birliği'nin başına gelenler, G.Saray'ın başına gelenler ve sahaya inenler F.Bahçe ile yarışıyorsanız ACI sonuçlar doğurur. Biraz da canınızı ACITIR. Üstelik işin içine "intikam metodu" sokarsanız S-ÖZ karesini dikkatlice okumanızı öneririm. Serdar Bilgili'yi özür diler duruma düşürdüğünüz maçlara da benzemez, F.Bahçe ile kafa kafaya oynayacağınız maçlar: Düz Aristo mantığına göre Beşiktaş kendi kendini yemeye başlamış. İç sahadaki Samsun maçını hâlâ "tek forvet formülü" uygulayarak oynamaya kalkan Lucescu mantığını fena bozmuşlardır. *** Adalar'dan bir cevap geldi bizlere Sayın Başkan Coşkun Özden duyarlı davrandı ve bu konuya çok sıcak yaklaştı. Ben masal gibi bir hayal kurmuştum. Ama büyük işler önce hayal kurularak başlar görüşüne inandığım için galiba bu iş gerçek olacak. Zaten iki kardeş belediyeden biri Olimpiyatlar'ın anası ve birkaç ay sonraki evsahibi Yunanistan'da bir ilçe... Yani mesele tam "cuk" oturuyor. İşin en güzel tarafı Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden'in "Başkan seçilirsem yaparız" dememesi. Gerçek bir sporcu kimliğiyle, "Başkan seçilmesem de ben hazırım" demesidir. Bu hayale inancım daha da arttı ve başkanın Adalar için ne kadar önemli bir şans olduğunu şimdi anladım. Galiba tanışma vaktimiz de geldi. Haftaya ben bu konuya izninizle devam ettirmek istiyorum. İzlenimlerim yoldadır. Başkanın cevabını virgülünü bile ellemeden yayınlıyorum. Benim için düşündüklerine de teşekkür ediyorum: "Sevgili Ümit Aktan, Gazetenizde "Buradan Çıkış Yok" adlı köşenizde Adalarımız'la ilgili düşünüzü büyük bir heyecanla okudum. Sizinle bugüne kadar tanışma fırsatı bulamadım ama sizi çok uzun yıllardır yazılı ve görsel basında efendiliğinizle, usta yorumculuğunuzla, güzel yazılarınızla takdir ve hayranlıkla izledim. Spor camiamızın duayenlerinden biri olarak Adalarımız'da düşlediğiniz bir Yaz Olimpiyatı fikri beni ve tüm Adalılar'ı son derece memnun etti ve heyecanlandırdı. Sizin de ifade ettiğiniz gibi Adalarımız doğal güzellikleri, havası, denizi, yeşili ve çok önemli mozaik yapısıyla sadece ülkemizin değil dünyanın en güzel ve en önemli beldelerinden biridir. Adalarımız'da düzenlenecek uluslararası bir Yaz Olimpiyatı, Avrupa Birliği'ne girmek için mücadele eden ülkemizin tanıtımı ve anlatımı için son derece yararlı bir olay olacaktır. Belediyemiz zaten Avrupa topluluğuna üye iki ülkenin belediyeleri İsveç'in Nacka şehri ve Yunanistan'ın Atina'ya bağlı Paleo Faliron ilçeleriyle yapılan protokollerle iki ülkenin başaklık onayları ile kardeş belediye olmuş, ilişkilerimiz son derece samimi ve gittikçe ilerleyen düzeyde gelişmektedir. Kardeş belediyelerimiz ve diğer ülkelerin katılımı ile yapılacak güzel bir uluslararası organizasyonla basınımızın da desteği ile Adalarımız'dan tüm dünyaya dostluk, sevgi ve barış mesajları verebiliriz. Sizin de çok iyi analiz ettiğiniz gibi Adalarımız'ın tur yolları tamamen yenilenmiş; koşu, yürüyüş, bisiklet parkuru olarak son derece uygun durumdadır. Her adada olimpik yüzme havuzlarımız kapasiteleri yüksek yarışmalar için çok uygun durumdadır. Yeteri kadar tenis kortumuz var, futbol ve basket sahalarımız mevcut olup, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüz'ün destekleriyle müsabakalar için çok daha uygun hale getirilebilirler. Tabii ki böyle önemli ve güzel bir organizasyon için başta sporun içinden gelen çok iyi bir sporcu olan Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve GSG Müdürü sayın Mehmet Atalay olmak üzere olimpiyat tertip komitesinden, tüm kurumlarımızdan destek alabilir. Basınımız ve sponsor firmaların desteği ile bu güzel düşü gerçekleştirebiliriz. Sevgili Ümit Aktan, bu güzel düşünüze beni ortak ettiniz, yaklaşık iki ay sonra yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimlerden sonra konumum ne olursa olsun gerek Belediye Başkanı olarak, gerekse sporun içinden gelen bir adalı olarak bu kadar güzel bir düşün gerçekleşmesi ile ilgili elimden gelen ne varsa sonuna kadar yapacağımı bilmenizi isterim. Sevgilerimle, Coşkun ÖZDEN Adalar Belediye Başkanı *** Volkan kardeşim, Sen böyle oynayamazsın. Ya oynamazsın ya da iyi oynarsın. Diyarbakır'da hiç oynamadın hatta zaman zaman rakipten oynadın. Volkancığım, "sen, çıtır takımın kaşar adamısın". Topa vuracak halin yoksa, krampon seçiminden habersizsen, dört metre ileriye pas veremiyorsan hocana yazık. Halbuki "beni kullanma" diyebileceğin gibi bir hocaya sahipsin. Kenardaki adam senin ayarında üç beş kişi için tüm kariyerini ayaklar altına alıyor. Kellesini koyuyor ortaya ve sen hızlı bile yürüyemiyorsun. Aylarca yattın, kılın döndü sakatım dedin. Ve adam hep sabretti. Senin gibi üç beş genç için kader arkadaşlarına bile sırtını döndü, silip attı. Ne olur oynayacak halin yoksa bile oynuyormuş gibi yapabilecek kadar kaşarsın bu takımda. Onu yap bari.