G.Saray'ın kaybedeceği ilk maçtaki yanlışlarından belliydi. Şimdi bu cümleyi herkes söylüyor. Ben de tekrar ediyorum. Ancak doğru tek ve gerçek acı. Skibbe burda yapması gerekeni orada yaptı. Önde oynadı... İleride bastı... Ve korkmadan oynadı... Burada Emre Güngör'ün sağbek oynaması ve 4 stoperli orta sahanın hesabını vermesi gereken isim Skibbe'dir. Orada atak oynayan doğru kadroyla maçın böyle bitmesinin hesabını da vermesi gereken İtalya hakemdir. Çok net bir ofsaytı görmezden gelerek maça kan doğrayan İtalyan trio, şunu da bize gösterdi ki; G.Saray'ın Avrupa'da hiçbir ağırlığı kalmadığı gibi en ufak bir lobisi de yok. Maçı saha dışında zaten kaybetmişlerdi. Linderoth'un geri dönemediği dakikalarda onun arkasına mukayyet olan Topal'ın yerini zorunlu olarak kaybetmesi nedeniyle Radoi boş kaldı ve 2-3 dakika rahat top kullandı. Gol de onun yönettiği bir ataktan geldi. Hakem de ofsaytı görmezden gelince İstanbul'da bitmiş olan iş Bükreş'te toprağa verildi. Şimdi Bükreş'teki oyunun UEFA kupasına yeterli sinyaller verdiğini söylemek durumundayım. Ancak Ali Sami Yen'deki maçlarda Skibbe'nin korku duyması ve rövanşlarda böyle hakemlere toslamak dışında... Eğer bu iki problemi ortadan kaldırabilirse, G.Saray dün geceki atak ve mert oyunuyla UEFA'da çok ciddi işler yapabilir. Oyunun teknik analizini bir kenara bırakmak ve Aykut'u pek rakibine göstermeden 1-0 yenilen bir takımın aslında hakem mağduriyetine uğradığını söylemek isterim. Çünkü rakibe bir gol icat ettikten sonra rakibe 2 sarı göstermek eyyamcılığın kralıdır. Ve G.Saray yönetiminin hiçbir ağırlığının kalmadığının göstergesidir.