''Bir ara Muslera’nın yüzünü yakından gördüm, ‘Benim burada ne işim var?’ der gibiydi''
Haydi şu maçın için bir suçlu bulalım.. Oyuncu grubu en sonda yer alır. Bu takımı bu şekilde dizen ve sahaya süren teknik kadro; o teknik kadroya bu yetkiyi veren yönetim en başta suçludur.
İlk yarı biterken bir ara Muslera’nın yüzünü yakından gördüm, “Benim burada ne işim var?” der gibiydi.
Aynı dakikalarda bir de Hakan Balta gördüm, o da “Bu piyaza bu kadar sirkeyi kim koydu?” bakışlarındaydı.
Maçın genelinde iyi ve doğru oynayan ve hatta takım olgusunu hepimize yaşatan Sergen’in Kayserispor’u bundan çok daha fazlasını atabilir ve çok daha farklı kazanabilirdi.
Bakın:
Bu teknik kadro bu takıma daha bir kaç hafta önce Tuzlaspor’dan 3 yedirdi bu sahada. Hâlâ daha ne bekleniyor bilmiyorum ama dün gece geç saatlerde bir charter uçak bulunup, teknik kadronun dağıtılıp, Riekerink’in de gönderilmesi gerekirdi. Şu andan itibaren her maçı bırakın, her geçen dakika Galatasaray’ın sadece bu yılı değil, geleceği de kaybetmesine yol açabilir.
Galatasaray’ın yavaş ve sadece rakibinin izin verdiği alanlarda pas oyununun hiçbir değeri olamazdı. Kayserispor sadece yorulduğu son dakikalarda kendi yarı sahasında mahkûm oynadı. Ama bunların hepsi Galatasaray toparlandığı için değil, maçın başını çok yüksek tempoda oynayan Kayserispor yorulduğu için yaşandı.
Özetle Galatasaray artık bir veteran takımı olmuş ne yazık ki. Bütün bunların nedeni de Kayserispor’un Sergen Yalçın’la birlikte doğru transferler yaparak oluşturduğu yeni kimliktir. Çünkü onların başında bir “hoca” var, Galatasaray’ın başında ise maalesef bir “hoca” yok...
MAÇIN ADAMI
Sergen Yalçın
Galatasaray’ı çok iyi analiz ettiği için